Demirlemek
İstanbul'a kış yeniden geldi. Rüzgârın sesi balıkçılar kahvesinde yanan sobayı bile üşütüyor sanki, daha bir gayretle ısıtmaya çalışıyor. Nedense kışın okumak, düşünmek daha keyifli gelir bana. Çünkü kapanmak ve içe dönmek kolaylaşır. Son zamanlarda okuduklarımda, dinlediklerimde derin bir umutsuzluk hali var. Olması gereken bir süreci yaşıyoruz belki de, sahte umutlardan arınmanın sonuçlarını. Norveçli pesimist düşünür Peter Wessel Zapffe, 1990'da ölmüştü. Andersen'in onun hakkında yaptığı kısa belgeseli izlemiştim yıllar evvel, karamsarlığı en uç noktasına kadar götürüp insanın kozmik yalnızlığının nedenlerini anlamaya çalışıyordu.
UMUT
Zapffe, düşünmenin savunma mekanizmalarıyla ilişkisi üzerinde durur; düşünmek doğası gereği bir sorunu çözmek, bir çıkış yolu aramak anlamına geldiği için umut anlamına gelir. Yani umutsuzluk hakkında düşünmenin kendisi bile içten içe bir umudu taşır. Zapffe için depresyon bir hastalıktan ziyade, ruhun gerçeklik karşısında korumasız kalmasının bir sonucudur. Ona göre içsel acı, insan doğasının bir parçasıdır; düşünmek, o acıdan, yani insanın kendisinden kaçma teşebbüsüdür. Son zamanlarda bu düşünürün yazdıklarına benzer şeyler yazıyor çağdaş düşünürler, yeniden keşfediliyor bir bakıma. Örneğin onun demirleme dediği, daha yüksek anlam........
© Birgün
visit website