Kamu işçileri için büyük tehlike!
Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olan Kamu Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Çerçeve Protokolü görüşmelerinde hükümetin ilk teklifi belli oldu. Hükümet 600 bin civarında kamu işçisini aylarca bile isteye oyaladıktan sonra hakaret gibi bir ücret teklifi verdi.
Görüşmeler işçi tarafını temsilen Türk-İş ve Hak-İş ile kamu işveren sendikası TÜHİS (gerçekte Hükümet) arasında yürütülüyor. Hükümet adına kamu işveren sendikası (TÜHİS) tarafından Türk-İş ve Hak-İş’e sunulan teklifte kamu işçilerinin ücretlerinde 2025 yılı birinci 6 ayı için yüzde 16, 2025 yılı ikinci 6 ayı için yüzde 8, 2026 yılı birinci 6 ayı için yüzde 7, 2026 ikinci 6 ayı için yüzde 5 artış öngörüldü. Bu teklif kamu işçileri tarafından “hakaret” olarak değerlendirildi.
Bilindiği gibi Hükümet, Türk-İş ve Hak-İş tarafından 27 Şubat 2025'te sunulan ortak TİS teklifini uzun süre dikkate almamış ve karşı teklif vermemişti. Hükümet yaklaşık 4 ay sonra sözde ilk teklifini verdi. Ancak hükümet tarafından verilen teklif ile Türk-İş ve Hak-İş’in talepleri arasında uçurum var. Teklif kamu işveren sendikası TÜHİS tarafından verilse de asıl muhatap kuşkusuz hükümet. TÜHİS kendisine verilen siyasi emre uygun bir teklif veriyor. Asıl muhatabı şaşırmamak önemli. “TÜHİS teklif verdi” demek iş bilmezlik değilse hedef şaşırtmaktır.
Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak kamu TİS görüşmelerinde aylardır ilerleme sağlanamıyor. Hükümetin aylardır teklif vermemesi büyük bir sorumsuzluk. Hükümet bir kamu işvereni gibi değil adeta bir özel şirket patronu gibi davranıyor. İşçiler ve sendikalar göz göre göre oyalanıyor. Oysa 600 bin kamu işçisinin bir bölümü Temmuz 2024’te bir bölümü ise Eylül 2024’te zam almıştı. Kamu işçileri neredeyse bir yıldır aynı ücretlerle çalışıyor. Ücretler enflasyon ve vergi artışları karşısında eridi. İşçilerin alacakları TİS farkları pula döndü.
Kamu işçileri için 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin etkisiyle iyi bir TİS imzalanmıştı. Hükümet seçim öncesinde siyasi kaygılarla dönemin resmi enflasyonunun oldukça üstünde ve işçileri tatmin eden bir TİS’e imza atmıştı. Nitekim aynı siyasi koşullar nedeniyle memurlara ciddi bir seyyanen artış ve asgari ücrete de yılda iki kez zam yapılmıştı. Dahası en düşük emekli aylığına da Mart 2023’te bir iyileştirme yapılmıştı.
Bu artışlar o dönem verilen sendikal aktif bir mücadeleden ziyade siyasi atmosferin bir sonucuydu. Ancak aradan geçen iki yılda koşullar çok değişti. Yüksek enflasyon ve hükümetin kemer sıkma politikaları nedeniyle kamu işçilerin ücretleri ve emek gelirleri ciddi biçimde geriledi.
2025’te kamu işçileri enflasyon ve vergiler karşısında eriyen ücretlerini telafi edecek bir ücret teklifi hazırladılar. Türk-İş ve Hak-İş tarafından hükümete sunulan ortak TİS teklifiyle günlük brüt çıplak ücretlerin 1800 TL’ye çekilmesi ve ardından Ocak 2025 itibariyle bu ücretlere yüzde 50, Temmuz 2025’te ise yüzde 25 zam yapılması isteniyor.
Kamu işçilerinin ortalama günlük brüt ücreti halen 1400-1500 TL civarında. Brüt aylık çıplak ücretleri ise 44-45 bin lira civarında. Kesintiler ve vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle kamu işçinin eline geçen net ücretler geriledi. Halen sosyal haklar dahil kamu işçilerinin eline geçen ortalama ücretin 40-42 bin TL arasında olduğu ifade ediliyor. Bu ortalama ve giydirilmiş (sosyal haklar, yan ödemeler dahil) ücret. Bazı sektörlerde ve kıdeme bağlı olarak bu miktar çok daha düşük.
Kamu işçileri hem ücretlerinde ciddi bir artış hem de vergi kesinti yükünün artmasından korunmak istiyor. Örneğin teklifle vergi oranlarının yüzde 15’te sabitlenmesi isteniyor. Vergi dilimleri artışı işçilerin belini büküyor. Kamu işçilerin önemli bir bölümü Haziran 2025 itibariyle yüzde 27’lik üçüncü vergi tarife dilimine girdi. Diğer bir ifadeyle şu anda........
© Birgün
