Dinbazın “sözde”si!
Anaakım medyamız, yaftalayıcı sözcük ve yakıştırmaları çoğu zaman yanlış biçimde kullanıyor. En gülünç etiketleme tümceleri ise “sözde” klişesiyle kuruluyor. Nesnel bir haber metninde olmaması gereken bu sözcük, özellikle PKK ile ilgili haberlerde sürekli karşımıza çıkıyor…
BirGün’de defalarca dile getirdiğim bu konuya Medya Ombudsmanımız Faruk Bildirici de geçenlerde kendi köşesinde değindi:
“Sözde’, gazetecilerin diline pelesenk olmuş bir sıfat. 1980’lerde devletin ‘Sözde Ermeni soykırımı’ adlandırmasıyla başlayıp zaman içinde gazetecilerin diline pelesenk olan ‘sözde’ sözcüğü artık bir etiket gibi olur olmaz her yere yapıştırılıyor. (…) Oysa ‘sözde’ sözcüğünün anlamı, ‘Gerçekte öyle olmadığı halde öyleymiş gibi kabul edilen’, ‘sözümona’, ‘güya’... Bu durumda ‘PKK yöneticisi’nin önüne ‘sözde’ sözcüğü konulduğunda ‘Gerçekte PKK yöneticisi olmadığı halde öyle kabul edilen’ denilmiş oluyor!”
Evet, tam da öyle denmiş oluyor! Acaba terör örgütleri için “sözde” sıfatını bilinçsizce kullananlar neye hizmet ettiklerinin ayırdındalar mı?
∗∗∗
İzmir’de yaşayan yazar ve kütüphaneci dostumuz Recai Şeyhoğlu, sürekli okurlarımızdandır. Zaman zaman mektuplarıyla da konuk olur “Dilin Kemiği”ne. Yani Türkçeye özen gösterdiğini düşündüğüm biridir. Ama geçenlerde benimle de paylaştığı bir yazısında “sözde” sözcüğünü, tam da yukarıda eleştirdiğimiz biçimde kullandığını görünce şaşırdım. Yazısının bir yerinde şöyle diyordu:
“Hem cumhuriyete bağlı, hem de dinin gereklerini yerine getiren laikler bir yana, nedense din........© Birgün
visit website