menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İstinaf işkenceci polislere ‘iyi hal indirimi’ istedi

13 20
19.06.2025

Esrar satın aldığı gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra Emniyet’te çıplak aramaya maruz bırakılan, işkence gören, ifadesini değiştirmesi için farklı tarihlerde karakola çağrılan ve muhbirlik yapması istenen Onur Yaser Can için adalet mücadelesi bir kez daha başlıyor.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi (İstinaf), İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 Haziran 2023’te biri meslekten atılan başkomiser olmak üzere dört polis memuru Hakan Aydın, Muhammet Olgun, Onur Ülker ve Yunus Başar'a ‘resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek (TCK 205)’ suçundan verdiği 6’şar yıllık hapis cezasını bozdu.

Gerekçe olarak polislere iyi hal indiriminin uygulanmamasını gösterdi. Bunu da “sanıklar, haklarında tüm lehe hükümlerin uygulanmasını istemiş olmalarına rağmen mahkeme, kararında TCK'nin 62. maddesinin (Takdiri indirim nedenleri) neden uygulanmadığını tartışmadı” ifadeleriyle gerekçelendirdi. Polislerin yeniden yargılanmasını istedi.

Sanık polisler şimdi 20 Haziran Cuma günü hakim karşısına çıkacak. Duruşma 10.30’da görülecek. Onur Yaser Can için adalet mücadelesi bir kez daha başlayacak.

Onur Yaser Can'ın kardeşi Ezgi Sevgi Can, istinaf mahkemesinin kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğu görüşünde. Ayrıca kararın sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani olarak da kabul edilemez olduğunu düşünüyor. Can avukatlarıyla birlikte yaptığı basın açıklamasında;

“Değiştirildiği, yok edildiği, gizlendiği bilirkişi raporlarıyla sabit olan bu resmi belgeler, Onur Yaser Can'ın intihara sürüklenmesine neden olan psikolojik ve fiziksel işkence ile doğrudan bağlantılı kanıtlardı. Kanıtların tahrif edildiği mahkeme kararıyla tescil edildi. Ancak, bunun neden yapıldığını ne mahkeme etkin bir şekilde araştırdı ne de duruşmaya bir defa bile getirilmeyen sanıklar açıkladı.

Bütün bunlar ortadayken istinaf mahkemesi, sanıkların aldıkları cezaları hukuki içerikten yoksun bir kararla bozdu. Üstelik bunu Onur Yaser Can’ın hayatına mal olan resmi evrak tahrifatını yapanlara, neden üst sınırdan ceza verildiğinin yeteri kadar açık olmadığı ve neden iyi hal indirimi uygulanmadığından bahisle yaptı.”

ifadelerini kullandı.

Can, kararın sanık polisleri ve amirlerini koruma amacı taşıdığını düşündüğünü ekledi. Ayrıca “Süreç, zaman aşımına uğratarak 15 yıldır verdiğimiz hukuk mücadelesini zayıflatma ve yıpratma amacı güdüyor.” diye konuştu.

Can, dayanışma çağrısı da yaptı. “Davamızı yıpratmaya çalışan bu sürece karşı davamızı takip eden binlerce insanı ve kamuoyunu mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.” dedi. Yetkilileri de hukukun gereğini yapmaya çağırdı.

Nihai beklentisinin sanık polis ve amirlerinin işkence, cinsel saldırı ve intihara sürükleme suçlarından yargılanıp ceza almaları olduğunu söyledi.

Ancak bu dava özelinde yargılamanın ‘resmi belgede sahtecilik (TCK 204)’ ve ‘resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek (TCK 205)’ üzerinden yapılacağını belirten Can “Yapılan basit bir evrakta sahtecilik değildir, işkence ve kötu muamele ile doğrudan illiyet bağı olan ve abimi intihara sürükleyen suçlar serisinin bir halkasıdır. Ayrıca bu süreçte sadece Onur Yaser değil anne ve babası da hayatlarını kaybettiler, dolayısıyla bir aile yok olmuştur ve vicdanlı bir karar için mahkemenin suçun kastını ve sonucunu dikkate alması ve sanık polislere en üst sınırdan ceza vermesi gerekir. Umarım İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi verdiği ilk kararda direnir ve verdiği cezada indirime gitmez” diye konuştu.

Onur Yaser Can… 28 yaşındaki mimardı. 2 Haziran 2010'da İstanbul Harbiye'de esrar........

© Bianet