menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Post-faşizm dönemi

9 1
09.11.2024

Bugün Avrupa başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanına aşırı sağın, popülizmin ve milliyetçiliğin yükselişinin yarattığı tedirginlik hâkim.

Söz konusu hareketler faşizme çalsa da müphemlik çağında, zamanın ruhuna uygun olarak onlara tam anlamıyla faşizm diyemiyoruz. Çünkü her birinin ortaya çıkış nedeni, gerekçesi, dayandığı fikrî altyapı ve etki alanı farklı.

Zygmunt Bauman’ın ifadesiyle 'akışkanlık' içinde aşırı sağ, popülizm ve milliyetçilik her an başka bir şekle bürünüp hiç beklemediğimiz insan ve grupların taraftarlığını kazanabiliyor ya da düşmanlaştırdığı kitle veya şeyler değişebiliyor.

Enzo Traverso, bu değişkenlikten ve akışkanlıktan hareketle bildiğimiz faşizm tanımının yeterli olmayacağını; söz konusu heterojen ve karma durum için 'post-faşizm' kavramının uygun düşeceğini belirtiyor. Günümüzün popülist, aşırı sağcı ve milliyetçi oluşumlarının kendine has özellikleri nedeniyle arı duru kavramlaştırmaların ve sağlam temellere dayanan değerlendirmelerin imkânsızlığına dikkat çeken Traverso, Faşizmin Yeni Yüzleri’nde zamanımızda yükselişe geçen bu hareketlerin öncekilerle bağlantısını ve ayrıldığı noktaları çözümlüyor.

Traverso, faşizm kavramının günümüzde hem tarihsel bağlamından koparılarak hem de anlamı bulanıklaştırılarak gelişigüzel kullanıldığı uyarısında bulunuyor. Post-faşizmin ise "henüz berraklaşmamış, geçici ve değişken bir fenomeni betimlemeye yardım ettiğini” söylüyor:

Post-faşizm farklı. Matrisi, birçok durumda klasik faşizmle aynı fakat kendisini klasik faşizmden özgürleştirmiş. Bu hareketlerin çoğu artık ‘bu aynı soydan gelmeyi’ iddia etmiyor, dolayısıyla kendilerini neo-faşizmden açık bir şekilde ayırıyor. Dahası, artık ideolojik seviyede klasik faşizmle görünür herhangi bir süreklilik arz etmiyorlar. Bunları tanımlamayı denersek bu faşist başlangıç tecrübesini yok sayamayız ve başlangıca dair bu matrisler olmadan da post-faşizm var olamazdı zaten. Aynı zamanda bu hareketlerin evrimini de hesaba katmak zorundayız çünkü hâlâ dönüşüyor ve bugün, akıbetini bilmediğimiz bir yöne doğru gidiyorlar. Daha dakik, sabit bir siyasi ve ideolojik karakterle yeni bir şeyi mesken tuttuklarında, yeni bir tanımı biçimlendirmek gerekecek.

Klasik faşizmin bir mutasyon sürecine girdiğini ve yeni dönemde henüz tam manasıyla bir kristalleşme gerçekleşmediğini vurgulayan Traverso, 'faşizm bitti' ihtiyatsızlığına da 'faşizm hortladı' aceleciliğine de katılmıyor. Ekonomik durgunluğun, göçmen sorununun, bölgesel gerilimlerin ve savaşların, sosyolojik krizlerin ve yabancı düşmanlığının yeryüzüne neo-faşizm tohumları ektiğini fakat........

© Bianet


Get it on Google Play