menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hepimiz Millî Takımız

14 5
23.06.2024

Türkiye futbolu seviyor.
Türkiye, Türkiye’yi seviyor.
Türkiye yaratıcı, azimli, canını dişine takan, hedefe kilitlenen, başarmayı seven bir ülke.
Türkiye-Gürcistan maçının bu kadar keyifli geçmesinin nedeni buydu.

Gürcistan da taze kuvvet geldi.
Gürcüler gururlu bir millettir. ABD emperyalizmi tarafından itilip kakılmaktan kurtulup kendilerine geleceklerdir.

Futbol işte böyle bir şey.
Siyasete karşı da kötü niyetle kullanılır.

Siyaset sahaya da yansır. Çünkü takım oyunudur. Başarının ölçütlerinden biri de ben benciliği yenmenizdir. Eğer o daha uygun açıdaysa ver, o arkadaşın atsın. O alkış alacakmış önemli mi, bizim takım kazandı!! Hele millî takım olunca. Lig takımlarında bile bize ayak uyduramayan yabancı, bünyeye yabancı kalıyor… kökeni Türk olsa bile… seyirciye giden yabancı, paylaşan yabancı; yabancı sayılmıyor… bebelerini bile başka bağrımıza basıyoruz..

Dün akşam basın toplantısında İtalyan teknik adamı dinledik.
Türkiye’yi tanıyor. Artılarını ve eksilerini… Başarıda payı çok büyük.

Vincenzo Montella, “Kendi kimliğimize, sistemimize uygun, oyun planımızı geliştirmemiz gerekiyor. Güçlü noktalarımızı avantaja çevirme üzerinde durmalıyız ve sabırlı olmalıyız. Bu çok daha önemli bir olgu, niyetimiz topa sahip olmak, çünkü Portekiz de topu ayağında tutmayı çok iyi yapan takımlardan biri. Kendi performansımıza odaklanıp, sahaya en iyi performansımızı koyup, işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışacağız. Çok sabırlı olmalıyız, topa da sahip olmak istiyoruz. Çünkü Portekiz de sürekli topa sahip olmak istiyor, rakipleri topa sahip olduğunda çok rahatsız oluyorlar.”

Artık futbol artık böyle bir şey. “Haydin aslanlarım!!” demek yetmiyor…

Heyecan-arzu- vatanseverlik, para pulla satın alınmıyor doğru, biz de pek özel… Gözünü sevdiğim milletim… en son tüten ocak hesabı… başarıya kilitleniyor.

Size de oluyor mu, bilmiyorum.

Hep en ciddi yerlerde bile siyasi duruma göre, yani ihtiyaca göre “çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal” derken boğazım düğümleniyor, içim titriyor, hep zor tutuyorum kendimi ya da “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım” derken yay gibi geriliyorum… tutmayın beni… hani karşıma çıksa tutacak biri, yandı!

Herkes böyle.........

© Aydınlık


Get it on Google Play