menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Araştırma koşulları (2)

20 1
21.10.2025

Bir önceki yazıda kalem, kâğıt, cetvel ve sadece dört işlem yapabilen hesap makineleri ile araştırma verilerinin nasıl analize tabi tutulduğu anlatılmaya çalışılmıştı. Devam edelim.

Kürsü başkanı Ali Aras Hoca, İngilizce bir makaleyi çevirmemi istedi. Çeviriyi yaparken bir yerde takıldım. Metinde “computer” diye bir sözcük geçiyor. İngilizce-Türkçe Redhouse sözlükte yok. İngilizceden İngilizceye Webster sözlüğe baktım, onda da yok. Ama fiil olarak hesaplamak anlamına gelen “to compute” var. Kaleci anlamına gelen “goal keeper”, dükkân sahibi anlamına gelen “shop keeper”, marangoz anlamına gelen “carpenter” sözcüklerinde geçen “er” ekine göre hesap yapan kişi anlamına geldiğini düşündüm ve “muhasip” diye çevirdim, ama içime sinmedi. O sırada İtalya’da tamamladığı eğitimden yeni dönmüş olan Dr. Yüksel Keskiner ağabeye sordum; “computer” kelimesini “muhasip” olarak çevirdiğimi söyledim. Yüksel Ağabey bir kahkaha attı ve “Computer, elektronik beyin anlamına gelir.” dedi.

Elektronik beyinin Ankara’da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne gelmiş olduğunu duyduk. Efsane gibi bir şey. Güya her soruya cevap verirmiş. Çok hızlıymış, hiç yanılmazmış. Fıkralar bile uyduruldu. Birisi şöyle: Amerikalı, Alman, İngiliz, Fransız ve Türk vatandaşları elektronik beyine sorular sormuşlar. Yabancıların sorularını kolayca yanıtlayan makine, bizim yurttaşımızın sorusu üzerine hayli çalıştığı halde bir yanıt vermeyince operatör makineyi durdurup, “Ne sordun ki makine cevap veremiyor?” demiş. Meğer vatandaşımız “Ne........

© Aydınlık