Yeşilçam'ın çocuksu yüzü: Yılmaz Atadeniz
O güne dek yalnızca bir tek filminin eleştirisini yazmıştım. Başlığı da “Klinik Bir Vakıa” idi. Yıllar sonra karşılaştığımızda kendisini “Klinik vakıa olan filmin yönetmeniyim” diye tanıttı… Sonrasında küskünlüğün yerini yıllar süren dostluğumuz aldı. Bir süreden sonra da abi kardeş gibi olduk… Ve birçok projede birlikte çalışma olanağını bulduk.
“Klinik bir vakıa”diye başlık attığım filmin adı Kanije Kelesi, yönetmeni ise bu tür filmlerin üstadı Yılmaz Atadeniz’di.
Atadeniz’in 1982 yılında çektiği filmin senaryosunu Turgut Özakman yazmış, başrolünü ise Cüneyt Arkın üstlenmişti. Aynı yıllarda AST’ın bir oyununu izlemek için gittiğim Ankara’da rastladığım Özakman da “Senin yazdığın gibi bir klinik vakıaydı film” diye beni doğrulamış, ancak o günkü koşullarla bu kadarının yapılabildiğinin de altını çizmişti.
O yıllar Yeşilçam’ın olanaklarıyla dönem filmi yapmak pek mümkün değildi. Ancak yine de -o dönemin deyişiyle- Bizans’ın kahpeliği ile Arkın’ın tek başına onların tümünün üstesinden gelmesi kimilerinin pek hoşuna gittiğinden bu tür filmlerin yapılması kaçınılmaz olmuştu. O yıllar, figüranların bileklerinde unutulmuş Nacar marka saatler ile Bizans semalarında beliriveren uçakların eşlik edip telgraf direklerinin eteklerinde yapılan bu tür filmler Türk sinemasının vazgeçilmez düşmanının yalnızca Bizanslılardan ibaret olduğu yıllardı… Çünkü o yıllar Mussolini polis devlet........
© Aydınlık
visit website