2024’ün şiir bavulu - 5
Yıl bitti, yeni yılın ilk ayı da bitti bitecek. Geçen yılın giderken götürmediği şiir bavulundan çıkanlara göz atarak başladık ve masamızın üstündeki yığınağa geldik.
Masamızın üstünde ne olur? Ya okunmuş, ama kapağı açık duran ya da henüz okunmamış şiir kitapları. Okunacaklar dursun, ama masamızda kapağı açık duran kitapların kapağını artık usulca kapatalım. Buna aslında kısmen başlamıştık.
Geçen yıl dikkat çekici biçimde şairlerin toplu şiirleri yayımlandı. Hatta bir yazımızda, bu yıl bir bakıma toplu şiirler yılı oldu ifadesini de kullanmıştık. Şairlerin, belli bir süre sonra, yapıtları belli bir çokluğa ulaştığında, kitaplarının yeniden ve bir arada basılmasını, okura topluca sunulmasını önemsiyoruz. Örneğin şairin “güncellenmesi”ni de sağlayan bu girişimi, son derece olumlu olarak değerlendiriyoruz.
Şairin şiir sergüzeşti bir yanıyla yolculuk gibidir. Bu durumda kitaplar da şairlerin durakları, istasyonları, limanları, yani mola yerleri olur. Elbette her şairin yolculuğu da, mola yeri de kendisine göre olacaktır. Buna göre toplu şiirleri, şairin yolculuğunun farklı mola yerlerine ait toplu sunum gibi düşünebiliriz. Şairin toplu yapıtıyla okura sunduğu aslında, şiir macerasının o ana kadarki dökümüdür.
Geçen yıl toplu şiirleri okurla buluşan şairlerden biri de Levent Yılmaz (1969) oldu.
Yılmaz’ın şiir yolculuğu 1991’de yayımlanan “Hayâl ile Fırtına” kitabıyla başlar. İkinci kitabı 1993’te yayımlanan “Kayıp Ruhlar İsimsiz Adalar” olur. Bir sonraki kitap “Kaplan Zamanı ve Geçiş” 1997’de okurla buluşur. 1999’da ilk dört kitabı da kapsayan “Son Ülke” yayımlanır. On yıl gibi uzun bir aradan sonra 2009’da “Afrika” ve son olarak da 2017’de “Ada ile Brunik” yayımlanır. Geçen yıl haziranda “Afrika” adıyla okurla buluşan toplu şiirler, yazıldıkları tarihe göre şairin 1988-2016 yıllarındaki şiirlerini bir araya getiriyor. Levent Yılmaz’ın 160. Kilometre yayınlarından çıkan toplu şiirlerinin sayfaları, son kitabından başlayarak eskiye doğru açılıyor. Alışılmışın dışında bir sıralama.
Tarih çalışmalarıyla da bilinen Levent Yılmaz’ın bu tercihinin elbette bir nedeni vardır. Söz konusu sıralamayla belki de şimdiki zaman uzak geçmiş zamandan daha eskidir demek isteniyordur? Bunu bir ilk izlenim olarak kaydetmiş olalım. Yakın tarihten geçmişe doğru yapılan bu sıralama, şiirleri okuma istikametimizi geçmişten bugüne değil de, bugünden geçmişe doğru bir yolculuk biçiminde yönlendiriyor.
Toplu şiirlerin ilk kitabı yeniden eskiye doğru yapılan sıralamaya göre şairin 2017’de yayımlanan son kitabı “Ada ile Brunik” oluyor. “Ada ile Brunik”in tanıtım yazısında şunlar ifade ediliyor: “Bir dili konuşup anlaşmazdan evvel nasıldı insan sesi? Hangi duyguyu, hangi neşeyi, hangi tedirginliği, hangi acıyı nasıl bir sesle – mutlu bir kahkaha ya da iç yaran bir çığlığa tekabül eden bir sesle ifade ediyordu? Hayvanla ortak bir dünyası olan bu yaratık, sesi nasıl harflere çevirdi, onları nasıl bir araya getirdi, bu bir araya gelen ses birimlerine nasıl anlam yükledi? Sözcükleri ve dünyayı nasıl yarattı?”
Bu sunuş yazısını “yay” ve “saz” olarak insanın en eski hikâyesini, varlıkların birbirlerini sevebilme........
© Artı Gerçek
visit website