VAR OLMAK İÇİN NE YAPMALI
İnsan, doğada gerçekten çok garip bir yaratık. Düşünüyor, üretiyor, savaşıyor, yetiştiriyor, okuyor, öğreniyor, geziyor, tozuyor vs, vs.
Peki bütün bunları neden yapıyor, bunca çaba niçin?
Evreni hiç karıştırmadan yaşadığımız Dünyada kaç çeşit, kaç tür canlı var, bunların insanlar ile ilişkisi ne durumdadır. İnsanı oturduğu yerde "huzur teper" ya, beni de bu aralar ne tepti bilmiyorum ama bayramı ve aileyi bahane ederek yine güneye gittim.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk de, 1930 Mart'ının başlarında İzmirdedir. Havalar soğuyunca, Antalya'ya gitmeyi düşünür ve 4 Mart'ta İzmir`den Aydın treni ile 5 Mart'ta Aydın'a, oradan da aynı gün akşamı Denizli'den kara yoluyla Isparta'dan, Burdur'a, 6 Mart öğleden sonra da Antalya'ya gelir.
Ankara'dan güneye giden birisi için tanıdık yollar.
Antalya'nın her yerini görmek ister, Vali ve resmi heyet de vapur ile Antalya sahillerini gezdirirler ve yerler ile ilgili olarak da bilgi verirler. Özellikle Düden Çayının denize döküldüğü Aşağı Düden Şelalesini çok beğenir.
Karadan da Lara yolu üzerinden giderken, “Rumkuş” semtine gelir ve denizi, karşı sahilleri, karla örtülü Beydağlarını uzun uzun seyreder ve “Hiç şüphesiz ki Antalya, dünyanın en güzel yeridir” der.
Daha sonra bulunduğu balkonundan baktığı yerin adının “Rumkuş” olduğunu öğrenince üzülür, Türk topraklarında isimlerin artık Türkçe olmasını söyler ve buraya........
© Akdeniz Gerçek
