31 Mart’a 2 Kala Umudumu Koruyorum
Çok zor, hatta zor ötesi koşullarda milletçe mücadele ederek sahibi olduğumuz bu topraklarda özgürce yaşayabilmek, ibadetimizi yapabilmek, gelecek nesillerden beddua almamak adına 31 Mart 2024 yerel seçimlerini önemsiyor ve yarınlarımıza dair ümitlerimi koruyorum.
Zira 31 Mart’ın özellikle İstanbul özelinde sadece bir yerel seçim olmadığını, Sayın Erdoğan ve hükümetinin Cumhurbaşkanının partisinin, adayının kazanabilmesi için seferber edilmişliğinden anlıyoruz.
Fotoğraf bu olunca, üstüne üstlük bir de maaşı kuşa döndürülmüş bir emekli olarak seçime 2 gün kala kendimce haklı nedenlerimden bir çırpıda aklıma gelenleri sıralayarak neden İBB Başkanlığına aday gösterilen “memur” Kurum’a oy veremeyeceğimi izah etmek istiyorum.
Anlamak istemeyen anlamayacaktır ama aklını kiraya vermişler arasında belki deyip umudumuzu yeşertmeye çalışacak olanlarda olabilecektir diye de düşünmüyor değilim!
Öncelikle belirtmeliyim ki mensubu olduğumuz bir siyasi parti olmasa da mutlaka oyumuzu kullanmalıyız. Hasta babamla beraber geçen yıl olduğu gibi bu yılda sandığa giderek vatandaşlık görevimizi yapacağız. Çünkü babamda ülkenin gidişatından, torunlarının istikbalinden kaygılı!
Desteklediğiniz parti yok diye sandığa gitmemeyi (en benimsemediğiniz partiye oy vermek anlamına geleceğinden) asla düşünmeyin, üşengeçlik yapıp sandığa gitmemezlik yapmayın!
Ben gideceğim dedim, çünkü;
Çok aklın tek akıldan üstün olduğunun bilincinde olarak daha ilk gündeme geldiğinden beri sakıncalarına dikkat çektiğim tek adam rejiminin ülkeyi ekonomik, sosyal, kültürel, dış politika açısından ne noktaya düşürdüğünü görebildiğim için,
Milletin Cumhurbaşkanı yasal açıdan parti genel başkanı da olabildiğinden partisi ve hükümetinin tüm bakanları (eskiden seçim adaletli yürüsün diye 3 önemli bakanlığa........
© Akasyam
visit website