menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet ve ifade özgürlüğü

23 1
11.07.2025

Geçen hafta Leman dergisinde yayınlanan bir karikatür sebebiyle ifade özgürlüğü meselesinden bahsetmiştik. Bu hafta gözlemlediğimiz bir başka örnek ifade özgürlüğü kavramının ne olduğunun ve ne olmadığının Türkiye’de sadece bir kesim tarafından değil toplumun geneli tarafından bilinmediğini belki de bilinmek istenmediğini gösterdi.

AKP milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, nam-ı diğer Yeliz, cumhuriyetin kurulmasına “kanlı darbe” diyen ve Türkiye’nin ilerleyebilmesi ve “büyük devlet” olabilmesi için bu “darbeyle helalleşmesi ve hesaplaşması” gerektiğini söyleyen bir tweet attı.

Bunun üzerine aralarında gazetecilerin, yorumcuların, yazarların da olduğu birçok kimse savcıları göreve çağıran yani Çamlı’nın kamu otoritesi tarafından cezalandırılarak susturulması gerektiğini söyleyen ifadelerde bulundular ve “peygamber karikatürü” meselesindekine benzer bir infial yükseldi ama bu sefer toplumun başka bir kesiminden. Bu sefer dini bir dokunulmazlık veya kutsal değil siyasi bir dokunulmazlık devreye girdi. Kimisi peygambere laf söyletmiyor kimisi cumhuriyetine. Herkes beğenmediği sesi susturma gayretinde, sopayı ele geçiren diğerini dövme veya dövdürme peşinde. Bir türlü bu kısır döngü veya duvar aşılamıyor.

Bu bağlamda bunları söylediğiniz zaman da “Ne yani sen Çamlı’dan yana mısın, onun dediğine katılıyor musun?” diye soruyorlar veya Çamlı’nın ne kadar çapsız biri........

© Agos