Rejim’in 750 TL’lik konkordato ilanı
Malum, konkordato, iflasın biraz öncesi. Borçlunun, borçlarını tekrar yapılandırabilmesi (kendini toparlaması) için son fırsat.
Hangi açıdan bakarsak bakalım: “Ne söylesen 1 eksik” denecek bir ekonomi. Tutuklamalar kumkumasına dönüştürülmüş bir Kürt meselesi. Baskılarla bezenmiş bir iç politika. Tutarsızlıklar manzumesi bir dış politika. İslamcılık temelinde bir eğitim. Ne dediğinin farkında olmayan siyasal liderler…
Hepsinde birden doludizgin konkordato havası var. Ama bugün sadece ekonomiye ve Kürt meselesine odaklanalım.
***
Ülkedeki önemli iktisatçıların ön sırasında gelen Mahfi Eğilmez artık dayanamayıp, kibarca, "İdarenin böyle bir hataya düşeceğini sanmam ama yine de söyleyeyim: Kredi kartı limitinden de kullanılan krediden de vergi alınamaz. Kredi borçtur. Vergi, borçludan değil krediyi veren alacaklıdan alınır” diye oturup ders vermek zorunda kaldı.
Çünkü bizzat Mehmet Şimşek’in “Yeni vergi yok” demesinin üzerinden ay geçmeden yeni vergiler geliyor .
Yeni vergiler derken, bu sürecin şahikası, şu anda esprilere ve karikatürlere konu olan “750 TL meselesi”: Rejim, kredi kartı limiti 100.000 TL’nin üstünde olanların yılda 750 TL (dikkat, “vergi” değil,) “milli savunmaya katkı payı” getirmesine karar veriyor.
Atılan taşın ürküttüğü kurbağaya değmemesi ve (değmek fiilinin diğer anlamını kullandığımızda) atanın kafasına değmesi demek olan bu durum sonucu, bu “yılda 750 TL” işinden kurtulmak için banka şubesine koşuyor tüm millet. Oysa beş kişilik aileni 1 gece dışarı yemeğe götürsen garsoniye bu kadar tutar; milletteki psikolojik çöküşü buradan hesap ediniz.
***
Tabii, Rejim fena panikliyor ve hemen “Kredi kartı meselesi yeniden değerlendiriliyor” haberleri zuhur ediyor .
BBP Gn. Bşk. Mustafa Destici acilen devreye giriyor ve ırkçı ifadelerle “savunma fonu”nu savunuyor: "750 lirayı vermeyen DEM’lidir, Ermeni’dir, Yunan’dır" .
Üstelik, “Gitsinler o parayla büyük bir rakı alsınlar, demlenmeye devam etsinler" biçiminde devam ederek, Siyasal İslam’ın içki fiyatlarını ideolojik amaçlarla ne hale getirdiğine değinmiş ve akım demek isterken başka bişey demiş oluyor.
Fakat asıl anlamlı savunma, bu icadın mucidi M. Şimşek’ten geliyor: “Zor bir........© Agos
visit website