menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yılmaz Erdoğan ve politik tercihler

13 2
14.04.2025

Yılmaz Erdoğan, Vizontele Tuuba’da çocukluk döneminin devrimcilerini de “komik” sahnelerle kameralara yansıtmıştı. Kendi içindeki ayrışma ve tartışmaları, birbirine benzeyen örgüt isimlerinden, kütüphanede sigara içmek için bir araya gelmelerine kadar pek çok sahne böyle karşımıza çıkmıştı. Ondan geriye kalan yalnızca bu komiklikler oldu sanırım, bir de o dönemleri bolca malzeme olarak kullanma gerçeği.

Gerek kendisinin yaşadığı dönemler gerekse de bugün yalnızca komikliklerden oluşmuyordu elbette. Devrimcilerin aynı zamanda direnişle, başkaldırıyla, eylemlerle dolu bir tarihi ve bu tarihin acı yüklü bir geçmişi de vardı. Ondan neleri alıp neleri hiç görmeyeceğiniz sizin seçimlerinizle ilgili. Bu yanıyla yaşamanın kendisi politiktir; görmek, görmemek, görmemezlikten gelmek. Hepsi politikaya dair..

Yılmaz Erdoğan pek görmek istemeyenlerden.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan süreçte bu duruma bir kez daha tanık olduk. Milyonlarca insan bu süreci sokağa çıkarak, yazarak, boykot ederek görürken o görmemeyi seçti. Seçti diyoruz çünkü gördükleri vardı. Misal, neredeyse her konuşmasında ülkenin devrimci ve komünistlerine hakaret etmeyi marifet sayan Devlet Bahçeli’yi arayıp son süreçle ilgili teşekkürlerini ileten ondan başkası değildi. Burada bırakın görmeyi arayıp ses bile vermişti Nazım Hikmet Erdoğan’ın oğlu Yılmaz Erdoğan.

Yılmaz Erdoğan’ın ağabeyi Mustafa Erdoğan’dan öğrendiğimize göre baba Nazım Hikmet edebiyat öğretmeni, olağanüstü bir sohbeti var. Komik bir adam, girdiği her ortamda dinleniyor ve ilgi odağı oluyor. Babası ile ilgili “Mizah duygusunu Yılmaz’a aktardığını düşünüyorum” diyor Mustafa Erdoğan. Şiiri de çok seviyormuş. Nazım’ı ve Ahmed Arif’i öğrenmenin arkasında yine büyük şairle aynı adı taşıyan baba Erdoğan varmış.

Yılmaz Erdoğan’ın da şiirle arası iyi, kaleme aldığı dizelerden biliyoruz. Başka bir yazımda da belirtmiştim, “sevebilme ihtimali”nde orak çekiç figürleri yapmayı ağbilerinden öğrendiğini yazıyordu. Mustafa Erdoğan’ın aktardığı üzere ailenin politik kimliği şüpheye yer bırakmayacak kadar açık sanırım. Kardeşlerden Deniz Erdoğan, bir albümünde Metin Göktepe’yi anlatan Metin’e Ağıt türküsüne yer vermişti; tarih bir kayıt yeri, vakti geldiğinde dönüp bakıyoruz.

Böyle bir aileden........

© 12punto