menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Baudrillard ve çöl

60 1
21.09.2025

Baudrillard iyi bir düşünür olmanın yanı sıra aynı zamanda iyi bir gezgindi de. Fransız düşünür, Amerika ile büyülenmiş gibiydi. Ülke ile çelişkili bir nefret/hayranlık ilişkisi içindeydi. Baudrillard 1990’larda Amerika’yı gezmeye başladığında çölleri dolaşmaya da özel önem verdi.

***

Çöller, Baudrillard’a, benim de çöle bakınca yüreğimde hissettiğim sakin bir boşluk duygusu veriyordu. Ama Baudrillard’a göre çöllerdeki boşluk duygusu Amerikan kültürüne hâkim olduğunu söylediği boşluk duygusunu da çağrıştırıyordu. Çölün sakin boşluğu içinde olduğunuzda, o yerin sanki geçmişi ve geleceği yokmuş sadece bugünü varmış duygusuna kapılabilirsiniz. Baudrillard’a göre Amerika da çölün kendisi gibi geçmişi ve geleceği olmayan sadece bugün yaşayan bir hiper gerçeklikten ibaretti. Ben bu analize tam katılmamakla birlikte bunun mükemmel, iç bağlantıları son derce sağlam bir analiz olduğunu kabul ediyorum. Bence çölün sakin boşluk duygusu ve hiçlik, sonsuzluk algısı insanın “acaba o muazzam boşluğu nasıl doldurabilirim” türünde yaratıcı düşüncelerini de canlandırabilir.

***

Çölün yaratıcı düşünceyi nasıl tetikleyebileceği açısından, İngiliz mimarlık yazarı Peter Reyner’ın “Scenes in America Deserta” adlı çalışmasına dikkat çekmek istiyorum. Çöl onun da yaratıcı düşüncesini tetiklemiş olmalı ki, yazar çöller ile modern........

© 10 Haber