İneklere özellikle soğuk kış aylarında gün ışırken sıcacık yal yapılır, yal GABINDA, YAL KÜFESİNDE verilirdi.
GAPIDA uygun bi yerde bulunan, ZENCİRLE bağlı itlere de yal yapılırdı. Av itlerinin yalı GAPI İTLERİNE göre özeldi... İt yalı yapmada en beceriklisi kimdir derseniz Gacaru Avcı Nuri derim. Nuri Abi'nin anası, babamın emisinin gızıydı. Nuri, Hacımemed, Osman, Ayşe, Gülüzar, Hava, Gıdıgız...babama dayı, derlerdi. Nuri Abi de "dayımoğlu" diye seslenirdi bana...
Deregıyısı'nda Cırımu Halil'in Pompa'sında Nuri Abi'nin çok küçük bi yeri vardı, yerin adını da bizim köylüler dakmışdı: TABUT... Nuri Abi Deregıyılarında, andallarda, büklerde, deniz gıyılarında, Çömlekçi'de, Harşıt Ağızlarında avlanır, avladıklarını Tabut'ta pişirir gidene gelene yedirir, çay, bira, rakı...içirirdi. O dapdaracık tabuttaki söyleşiler, oradaki sözcükler, oradaki tümceler, oradaki şakalar, gırgırlar... tabuta sığmaz, tabutun bin katı büyüklüğe erişirdi Görele ağzı olarak...
Tabuta Görele'den, Eynesi'den, Tiribulu'dan, Espiye'den, Giresin'den, Ordu'dan, Acabat'tan, Tırabzun'dan, İsdanbul'dan, Almanya'dan... yemeyi........

© Yeşilgiresun