Zilli Kurt’un izinde, barış peşinde: Min Dît (Ben Gördüm)
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle toplumun geniş kesimleri bir kez daha barış talebini farklı biçimlerde dile getirdi. Ben de bu vesileyle, 2009 yapımı Min Dît filmi üzerine yazmak istedim. Miraz Bezar’ın yönettiği, sevgili Evrim Alataş’la birlikte kaleme aldığı bu film, aradan geçen 15 yıla rağmen hâlâ güncelliğini koruyor. Kürt sinemasının politik gelişmelerle sürekli kurduğu diyaloğu düşündüğümde, bir önceki barış sürecinde yapılmış bir filmin bugünle hâlâ konuşuluyor olması tuhaf bir his veriyor.
Min Dît —Türkçesiyle Ben Gördüm— 10 yaşındaki Gülistan, 7 yaşındaki Fırat ve henüz 7 aylık bebek Dilovan’ın büyüme hikâyesi. Fakat bu büyüme hikâyesi, 1990’lı yılların Diyarbakır’ında geçtiği için “başka çocukların” hikâyelerinden köklü bir biçimde ayrılıyor. Film, Kürt çocukların hayatını, politik şiddetin gündelik yaşam üzerindeki etkisi üzerinden sorguluyor. Kürt çocuklarının maruz kaldığı travmatik deneyimlerin nedenlerini araştırıyor.
Gazeteci anne ve babalarıyla mutlu bir çocukluk sürdüren kardeşlerin hayatı, bir düğün dönüşü Diyarbakır-Batman yolunda durdurulmalarıyla altüst olur. JİTEM mensupları anne ve babayı çocuklarının gözleri önünde vurur. O andan itibaren çocuklar, 90’ların binlerce yetiminden yalnızca birkaçı hâline gelir. Çocuklukları, yakıcı bir şiddet tarafından ansızın kesilir.
Genç bir üniversite öğrencisi ve aynı zamanda politik mücadelenin bir üyesi olan teyzeleri Yekbun çocuklara sahip çıkıp bir şekilde onlara ebeveynlik yapmaya çalışır, ancak bir süre sonra o da “ortadan kaybolur”. Durum böyle olunca elde avuçta olanları satmaya çalışıp geçinmeye çalışırlar. Bu arada bebek Dilovan........
© Yeni Yaşam
