menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geleceği okumak

11 0
16.10.2025

Partisini fesh eden, silahlarını yakarak silah bırakma kararlılığını gösteren ve hepsinden önemlisi silahlı mücadele stratejisini ve ulus devlet hedefini değiştirerek demokratik siyaset stratejisini benimseme istemini ortaya koyan Kürt hareketi, kalıcı bir dönüşüm ve entegrasyon için hukuki adımları bekliyor

Emine Ilgaz

Bölgemiz yine hareketli bir haftayı geride bıraktı. BM zirvesi ile dünyayı yönetenlerin Ortadoğu’nun geleceği üzerine yaptıkları planların yeni bir aşamaya taşırılmaya çalışıldığı anlaşılıyor. İlgili herkes, gündemdeki konulara, servis edilen görüntülere, liderlerin birbirine yönelik hitaplarına bakarak geleceği de okumaya çalışıyor. Geleceği okumak, Ortadoğu’nun en kadim mesleklerinden biri, bunu biliyoruz. Arkaik dönemlerde bu işi daha çok kadınlar yaparmış. Kadınlar sezgilerinin daha güçlü olması ve yaratıcı güçleri nedeniyle hem geleceği gören hem de şekillendiren özellikleriyle topluma öncülük yaparlarmış. Bu durumdan nasıl koparıldıkları anlaşılmaya değer olsa da konumuz bu değil. Şimdi erkek egemen bakışlar, zihin ve dünyası ile algılanmaya çalışılan bir dünyadayız ve ne yazık ki bu koca-man-erkekler dünyasında değil geleceği okumak, görmek, istediğini ve olması gerekeni inşa etmek bir adım ötesini bile tanımlayamayan coğrafyanın insanları durumundayız.

Böyle bir aynada ancak bize yansıtılanlar kadar anlayabiliriz. Fakat çok iyi biliyoruz ki bu yetmiyor. Bize daha fazla bilgi, ön görü gerekiyor. Filistin-İsrail barışı diye gündeme gelen trajedi, egemen erkek zihniyetinin ‘barış’ gibi masum, halkların, bölge toplumunun ve dahası kadınların hem özlem hem ihtiyaç duyduğu bir gerçekliğin istismarını gösteriyor. Dikkat edilirse bu erkekler klubü ancak bir ‘niyet’ beyanında bulabildiler. Yani ortada bir anlaşma var gibi gözükse de aslında her şey pamuk ipliğine bağlı. Bu gerçeklere yüksek bir öngörü ile yaklaşan Önder APO’nun değerlendirmeleri geleceği okumak isteyenlere ciddi bir perspektif sunuyor. Ve ilginç olan bu değerlendirmelerin yeni olmamasıdır. Yaşadıklarımıza ve yaşayacaklarımızı neredeyse bundan 30 yıl önce 3. Dünya savaşı........

© Yeni Yaşam