menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Demokratik entegrasyonun asgari koşulu

9 0
tuesday

Devlet aklı olur verse içerde tek bir tutsak hak ihlaline uğramaz, dışarda kayyum gibi ucube bir rejim bir ‘kararname’ ile ortadan kalkar. Bunlar olmayacak şeyler değildir. Fakat görülüyor ki, bunları değil de hala her gün aynı zoru, aynı işkenceyi tekrar tekrar yaşıyoruz

Ali Sinemilli

Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde bir süredir Kuzey Kürdistan’da gerçekleştirilen halk toplantıları oldukça dikkat çekiyor. Belli ki, Önder Apo’nun yanında bulunmuş isimlerin bu toplantılara katılması, sunum yapması ayrı bir heyecan yaratıyor ve katılımı doğrudan etkiliyor. Hemen her toplumsal kesimden insanın katıldığı bu toplantılarda önemli tartışmaların yapıldığı, kaygı ve endişe kadar geleceğe dönük beklentilerin de dile geldiği görülüyor.

Kürt halkı geçmiş tecrübelerden de hareketle devletle ilişkisini verilen sözler, vaatler üzerinden kurmamakta kararlı. Öyle ki ‘devlete güveniyor musunuz, adım atacaklarına inanıyor musunuz’ gibi sorulara net bir biçimde ‘hayır’ diyorlar. Anlaşılan o ki, sürecin başında çokça konuşulan devlete güven konusunda bir arpa boyu yol alınmış değil. Halk bu sürecin meydanlardan, kürsülerden söylenen sözler ile ilerlemeyeceği konusunda çok güçlü bir kanaat sahibi.

Kuşkusuz, böyle bir kanaatin oluşmasında iktidarın büyük ortağı AKP’nin politikalarının belirleyici payı bulunuyor. AKP sürecin başından bu yana izlediği politikalarda bir değişikliğe gitmiş değil. Dilde belli esnemeler olsa da -ki, bunu söylemek de çok zor- icraata bakıldığında ciddi bir değişim söz konusu değil.

Tayyip Erdoğan ilk günlerden ayrı olarak son dönemlerde sıklıkla gelişen........

© Yeni Yaşam