BAĞIMLILIKLARIMIZLA NASIL BAŞA ÇIKARIZ?
Kıymetli dostlar, çağımızın en büyük sorunlarından birisi “bağımlılıklarımız..” Şimdi şöyle bir düşünün: Sabah gözünüzü açar açmaz eliniz nereye gidiyor? Yatağın başucundaki telefona, değil mi? Haberlere, sosyal medyaya, gelen bildirimlere… Gün içinde de öyle. Boş kaldığınız an, otobüste, sırada beklerken, hatta tuvalette bile elimizde telefon. Ya da yorgun argın eve gelip açtığımız o dizi maratonları… Bir bölüm daha, bir bölüm daha derken saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Bunlar aslında birer kaçış değil mi? İçimizdeki o hafif sıkıntıyı, yalnızlığı, geleceğe dair kaygıları bastırmak için sanal dünyalara ya da hikayelere sığınıyoruz. Çünkü reel hayatın gerçekleri bazen ağır geliyor, yüzleşmek istemiyoruz..
Bağımlılıklarımızda, beynimizdeki o küçük “ödül merkezi” devreye giriyor, dopamin salgılıyor ve biz o anlık hazza, o rahatlama hissine bağımlı hale geliyoruz. Tıpkı sigaradaki nikotin, alkoldeki etil alkol gibi, sosyal medya bildirimleri de, bir dizinin final sahnesi de bizi anlık olarak tatmin ediyor. Ama sonra ne oluyor?........
© Yeni Meram
