Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet
Toplumsal cinsiyet temelli şiddet. Yıllardır gündemimizden düşmeyen, televizyon ekranlarında, gazetelerde, sosyal medyada her gün karşımıza çıkan bir kavram. Ne yazık ki sadece gündemimizde kalmakla bitmiyor; hayatlarımızı, ailelerimizi, ilişkilerimizi, en önemlisi güvenliğimizi doğrudan tehdit ediyor. Ama hala yanlış biliniyor, hala çarpıtılıyor, hala küçümseniyor. İşin en acı tarafı da bu yanlış algılar yüzünden binlerce insan hayatını kaybediyor, binlercesi sessizce şiddete maruz kalıyor. Peki nedir bu ‘toplumsal cinsiyet temelli şiddet’? Toplumda var olan yanlış bilgilere göz atalım.
- ‘Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, sadece kadınlara yöneliktir’
Hayır. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, bir insanın biyolojik cinsiyeti, cinsiyet kimliği ya da cinsel yönelimi nedeniyle maruz kaldığı tüm şiddet biçimlerini kapsar. Evet, kadınlar bu şiddetin en görünür mağdurlarıdır. Çünkü ataerkil sistemde kadın olmak erkeklere kıyasla baştan ‘ikinci sınıf’ ilan edilmektedir. Ama mesele sadece kadınlarla sınırlı değildir. Erkekler de, toplumun onlara dayattığı ‘erkeklik kalıplarına’ uymadıkları zaman şiddetin hedefi olabilir. ‘Ağlama, erkek adam ağlamaz’, denilen bir çocuk duygularını bastırmaya zorlanır. ‘Erkek dediğin güçlüdür, serttir, kadına söz geçirir’ diyen anlayış şiddet failliğinin zeminini hazırlar. Aynı zamanda LGBTI bireyler de cinsel yönelimleri ve kimlikleri nedeniyle sistematik bir şiddete maruz kalır.........
© Yeni Düzen
