Huzurlu Bir Gelecek İçin Helalleşmek!
Ne zaman Temmuz ve Ağustos ayları gelse, bir zamanlar kavga edip ama sonra barışan ülkelere/toplumlara gıpta ederim. Barışan ülkelerin ilişkilerinde farklı bir huzur vardır. Almanya’dan Fransa’ya, ya da İtalya’dan Avusturya’ya geçerken bu ülkelerin korkunç savaşlarda birbirlerini boğazladıklarına dair hiçbir şey hissetmezsiniz.
Hafıza mekanları yüzleşmek ve her şeyin geçmişte kaldığını anlatmak üzere düzenlenmiştir. Günümüzün ilişkileri geçmişin yükünden bütünüyle arındırılmıştır.
Fakat, bizim ülkemiz hiç huzur görmedi.
Ne dün gerçek anlamda dün oldu, ne de bugüne ve yarına umutla bakıyoruz.
Tarihsel nedenlerle Helen ve Türk milliyetçiliklerinin karşı karşıya geldiği Kıbrıs coğrafyası, maalesef bir türlü huzura eremedi. Etnik milliyetçiliğin baskı ve etkisiyle ne ortak yurt bilinci gelişti, ne de ortak yurttaşlar topluluğunun gelişmesine fırsat verildi.
Ortak bir “Biz” duygusu oluşmadığı gibi, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk milliyetçilerin “biz” dediği gruplar, ötekini dışlama üzerine kuruldu. Biri kutlama yaparken öteki matem tutuyor.
Bu tarihsel arka plan maalesef günümüzün hakikati olmaya devam ediyor.
Ünlü düşünürlerden Bertrand Russel’in dediği gibi, ne eylersek eyleyelim, mutlaka verileri-olayları ve arkasındaki........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d