Erdoğan Daha Nasıl Söylesin?!..
Bu hafta içinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayri Resmi Zirve Toplantısı KKTC gibi gözlemci üye olan Macaristan’ın başşehri Budapeşte’de düzenlendi. KKTC davet edilmediği için katılmadı; bizim sağ siyaset unsurları moral bozukluğu ve hüsran odaklı eleştirilerde bulundu. Haklı değiller ama… TDT’ye gözlemci üye olmayı abartmanın, üye devletlerin KKTC’yi tanıyacağına dair söylemlerde bulunmanın vebalini yaşamaları zorlarına gitti…
Eğer 4 TDT’ üyesinin AB ile 12 milyar Euro bütçeli projelerde anlaşmasını KKTC’ye satmak diye yorumlar, öylesine açıklamalar yaparsanız, bu devletler KKTC’nin davet edilmesini engellemez de ne yapardı yani?! Bizim sağ siyasetin diplomatik dille bağdaşmayan pervasız açıklamalarını o dört TDT üye devleti doğrudan görmemişse, görmüş de takmamışsa, Kıbrıs Rum tarafının eli armut mu topluyordu?! Emin olunuz ki KKTC tarafından yapılan tüm yakışıksız ve amacı aşan açıklamaları o dört TDT üyesine ve dahi TDT’nin diğer üyelerine Kıbrıslı Rumlar ulaştırmışlar, kendi abartılı yorumlarını da ekleyerek o devletleri daha da öfkeye sokmuşturlar… Ki… Türkiye Dış İşleri Bakanı Fidan “Bu konuyu kendi içimizde dikkatli konuşalım artık” gibilerinden uyarıcı bir açıklama yapmak ihtiyacını hissetmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı (CB) Erdoğan zirve sonrasında Türkiye bağlamında zirve toplantısı sonuçlarından mutlu ve umutlu açıklamalarda bulundu. CB Erdoğan Kıbrıs bağlamında ise, üye devlet temsilcilerinin üzerinde anlaştığı belgelerden birinde Türk dünyasının, Kıbrıs Türklerinin doğal eşit haklarının güvenceye alınmasında dayanışmayı ifade eden ve adadaki mevcut gerçekliklere dayalı çözüme ulaşılması ihtiyacını vurgulayan ifadeler olduğunu açıkladı… Bunlar çok önemli sözler… CB Erdoğan KKTC’nin tanınması ve/veya gelecek TDT zirvelerine KKTC’nin de davet edilmesi üzerine tek söz söylemedi; belli ki oralarda böyle bir gündem........
© Yeni Düzen
