Hayırla inşa edilen medeniyet
Görüş - Prof. Dr. İbrahim Özdemir
Bismillahirrahmanirrahim.
İslâm medeniyeti, yüzyıllar boyunca Hindistan’dan İstanbul’a, Bursa’dan Marakeş’e ve Endülüs’e kadar kalpleri ve toplulukları şekillendiren derin bir manevî miras üzerine kurulmuştur. Bu mirasın merkezinde, şefkat mimarisinin en somut örneği olan vakıf müessesesi yer alır. 19 Ekim 2025 tarihinde, Roosevelt Üniversitesi, Schaumburg’da düzenlenen “Hindistan’da Vakıf: Haklar, Direnç ve Reform” başlıklı anlamlı bir toplantıda, bu derin mirası yeniden düşünme ve tartışma fırsatı bulduk.
Her şey emanettir
Vakfın özü, basit, ama dönüştürücü bir fikirdedir: Sahip olduğumuz her şey, en yüce maksadı “hizmet” olan, Allah’tan bir emanettir. Rasûlullah (asm) bu hizmetin sürekliliğini şöyle ifade buyurmuştur: “Bir kimse öldüğünde üç tanesi hariç ameli biter. Devam eden sadaka (sadaka-i cariye), fayda veren ilim veya kendisine dua eden salih bir evlat.” 1
Hayır nehri
Müslümanlar, vakıf yoluyla maddî zenginliği, hem verene hem de topluma fayda sağlayan sürekli akan bir iyilik nehri olan “sadaka-i cariye”ye dönüştürmeye çalışmıştır. İslâm tarihi boyunca vakıflar; okullar, hastaneler, kütüphaneler, çeşmeler ve sığınaklar inşa edilmiştir. Bu müessese; bilim adamlarını, yolcuları, yetimleri, fakirleri ve hatta hayvanları ayakta tutan sosyal refah sisteminin âdeta kalp atışıydı.
Vakıf medeniyeti
Özellikle Osmanlı döneminde bu ruh olağanüstü zirvelere ulaştı. 16. yüzyıla gelindiğinde, imparatorluk topraklarının yaklaşık üçte birinin vakıf olarak adandığı görülür. Her şehir ve mahalle, eğitim, sağlık ve kamu refahına hizmet eden, çoğu zaman kadın ve erkekler tarafından kurulan bir vakfa sahipti. Vakıf, kamu hizmetiyle imanı, sürdürülebilirlikle şefkati harmanlayan bir “medenî yapıştırıcı” haline geldi.
Kadınlar mülkiyet hakkına sahiptir
Vakıf sisteminin az bilinen ama son derece önemli bir yönü, Müslüman toplumlarda kadınların güçlenmesi için dikkat çekici bir yol olmasıdır. İslâm hukuku, ilk günlerinden itibaren kadınlara kendi adına mülk sahibi olma, miras alma, satma ve........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein