menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dehşetli asırda takva kalesi

11 1
28.08.2025

Bediüzzaman Said Nursî, bu esasların Kur’ân-ı Hakîm’in nazarında özel bir yere sahip olduğunu belirtir. Takva, Allah’ın yasakladığı günahlardan sakınmayı; salih amel ise emirlerine uygun hareket ederek hayırlı işler yapmayı ifade eder. Peki, biz bu esasların neresindeyiz? Hayatımızda takva ve salih amele ne kadar yer veriyoruz? Modern çağın tahribat ve günahlarla dolu ortamında, bu sorular her mü’minin kendine sorması gereken hayatî sorulardır.

Bediüzzaman, takvayı “menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek” ve salih ameli “emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmak” olarak tanımlar (Kastamonu Lahikası, s. 154). Takva, yalnızca büyük günahlardan kaçınmakla sınırlı değildir; kalp, dil ve davranışların her türlü kötülükten arındırılmasını gerektirir. “İçtinab” kavramı, takvanın bilinçli ve aktif bir çaba olduğunu gösterir. Salih amel ise ibadetlerden ahlakî davranışlara, nafile ibadetlerden topluma fayda sağlayan gönüllü........

© Yeni Asya