Hadiseler karşısında yıkılanlar ve ayakta kalanlar
Bu listenin başında: Gazze, Filistin, Arakan, Doğu Türkistan’da bitmeyen katı zulmün mağdurları.
Müslüman kardeşlerimiz geliyor! Bu coğrafyada yıllardan beri devam eden ciğer parçalayan hâller..
Allah (cc) bütün Müslümanlara; akıl, iz’an, merhamet, vicdan ve şefkat versin. Âmin.
Müslüman kitlenin maruz kaldığı bu umumî musibete bunca İslâm Ülkesi sorumlusu resmî kişi ve kuruluşların sessiz kalmasını anlamak çok zor.
Ümmetin üzerindeki bu umumî gaflet, ülfet ve sessizliğin kalkması için Müslümanım diyen herkesin ciddî ve samimî bir dua yapması elzem hâldedir. Zaman daha fazla, ihlas, istiğfar ve nefis muhasebesi yapma zamanıdır. Yemeden, içmeden, uykudan, alışverişe kadar hayatın her karesini kapsayan hareketlerde bu nimetlerden mahrum olanların hâlleriyle hallenmek ve bir “empati” yapıp vicdanî muhasebeyi idrak ederek yapmak zamanıdır.
Maneviyat ikliminin güçlenmesi ve genişlemesi gerekiyor. “Allah kendi yolunda birbirlerine kenetlenerek saf halinde savaşanları sever.”1 Hakikatinin işaretine bakmak zamanı. Allah’ın rahmet, hikmet, merhamet, kudret ve iradesinin hükümlerine odaklanmak..
Allah’ın hikmetiyle verdiği sıkıntı ve musibetin, tozunu, kirini alacak amellere yönlenmek.
Elbette, Allah var. Ahiret var; hesap var. Kitap var! Ümmet olmanın gereği olan: Bir Ebû Bekir, Bir Ömer, bir Osman, bir Ali (ra) olabilmenin iman ve hissiyatını bütün varlığında hissedip tefekkür alemine bir........
© Yeni Asya
