Saksağanın kuyruği
“…Genel Kurmay Çatı Davası’nda çıkan karara göre “Yurtta Sulh Konseyi’ diye bir şey yokmuş. Peki o TRT’de okunan bildiriyi kim yazdı, okuttu. PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK? Bu ibretten sualin cevabını verecek olan biri var mı? Milletçe kâbus gibi bir rüya mı gördük?”
Yok artık. Bu kadar da olur mu? Araştırınca 3. Ceza Dairesi’nin 2021/6496 E., 2024/9381 K. sayılı kararındaki “… Sözde Yurtta Sulh Konseyi’nin üyeleri hakkında resmî bir belge bulunmamakla birlikte, bu konseyin 38 kişiden oluştuğu ve Kara, Hava, Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı’nda görev yapan subaylardan meydana geldiği belirtildi.” ifadelerinin, bu paylaşıma sebep olduğunu düşündüm.
Mahkeme kararına bakınız! Yurtta Sulh Konseyi, belgelere göre, yok; mahkemeye göre var. Mahkeme kararı değil, gizli tanık ifadesi sanki. Mahkemelerimiz gizli tanık ifadelerini delil kabul ede ede, nihâi kararlarını da gizli tanık ifadeleri gibi vermeye başlamışlar anlaşılan.
“Kıratın yanında duran ya huyundan ya suyundan.”
“...İşitmiştim, ...öyle duymuştum, ...olduğunu düşünüyorum…” formundaki gizli tanık ifadeleriyle İmamoğlu tutuklanmamış mıydı? Hem de günümüzde!
2017’de, bu oluşumun isim isim, rütbeleriyle birlikte tam 38 kişisi ifşa edilmişti. Yedi yılı aşkın zaman geçmiş; mahkeme “resmî bir belge bulunmamakla birlikte…” diyor kararında.
Resmî belge yokmuş, ama bu........
© Yeni Asya
