menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

27 Mayıs, albayların darbesi

4 0
01.06.2025

Vefatından önce Başvekil Adnan Menderes'e yazdığı bir mektubunda sözlerini şöyle tamamlıyordu: "Dindar Demokratlar, hususan Adnan Menderes gibi zatların hatırları için otuz beş seneden beri terk ettiğim siyasete bir iki gün baktım ve bunu yazdım."1

İstikbali gören gayb-âşinâ gözüyle üç dört ay sonra gelecek darbeyi ve sonuçlarını görmüş ve bu mektubunda Menderes'i şu sözleriyle ikaz etmiştir: "Madem hakikat budur, ey dindar ve dine hürmetkâr Demokratlar! Siz bu iki partinin gayet kuvvetli ve zevkli ve cazibedar nokta-i istinadlarına mukabil, daha ziyade maddî ve manevî cazibedar nokta-i istinad olan hakaik-i İslâmiyeyi nokta-i istinad yapmaya mecbursunuz. Yoksa sizin yapmadığınız eskiden beri cinayetleri, nasıl eski partiye yüklüyorlarsa size de yükleyip; Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi mağlup etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim ve İslâmiyet namına telaş ediyorum."2

Rahmetli şehid Menderes bu ikazdaki hakikati ve çareyi anlayıp gerçekleştirememiştir. Sonuçta bu hazin hali yaşamış, hak ve hürriyetler rafa kaldırılıp demokrasi katledilmiş, üç insan darağacında can vermiş, şehadet mertebesine ulaşmıştır.

27 Mayıs sabahının seherinde radyolardan, darbenin dehşetli, yürekleri ürperten sesi halkçıların elde ettiği ırkçıların ağzından haykırıyordu. Anadolu'nun bağrından çıkan üç yiğidi, -başta İslâm kahramanı Menderes........

© Yeni Asya