“Zuafa ve fakirin et ihtiyacı….”
Ali Sandıkçıoğlu
“Zuafa ve fakirin et ihtiyacı….”
Şüphesiz bütün insanlar eşit değildir. İçlerinde, zenginler olduğu gibi fakirlerde olabilir.
Her dönemde, fakir, zaif, yetim, garip insanlar olmuştur. Günümüzün dünyasında dahi en zengin ülkelerde evsiz, barksız, fakr-u zaruret içinde hayatlarını sürdüren, hatta sokaklarda dilencilik yapan insanlar vardır.
Bir tarafta aşırı lüks içinde hayat süren zenginler, öbür tarafta zar, zor geçinmeye gayret eden, zaif, fakir, garip ve sahipsiz insanlar…
Zengin olanlar İslam’ın tebliğ ettiği şekilde vazifelerini yapsalar çok sayıda fekirlik çeken insanlar olmazdı.
Zenginlerin yapacakları yardımlarla onlar da hayatlarını biraz daha rahat sürdürme imkanı bulabilirlerdi.
Özellikle günümüzde birçok zengin helal, haram, beytülmal, fakir fukaranın hakkı demeden daha çok kazanmak istiyorlar. Servetlerine servet katmak istiyorlar.
Fakirin, garibin seslerine kulaklarını tıkamışlar bile.. (İstisnaları tenzih ederiz.)
Bazı kardeşlerim yazılarımı okuyup notlar düşüp görüş beyan ediyor lar. Tabii biz herkesin fikrine saygı gösteririz. Kimseyi, edebi kurallar için de açıkça fikrini beyan ettiği içinde kınamayız…
Ancak bazı arkadaşlarımız zaman zaman pahalılığı dile getiren yazılarımı baz alarak bizi bir hükümet karşıtı veya servet düşmanı gibi görmek istiyorlar. İşte bu çok yanlıştır.
Biz hiçbir zaman servet düşmanı değiliz. Yalandan fekirlik edebiyatı yapan hiç değiliz. Devlet ve hükümet düşmanı zaten değiliz. Vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı, devletimizi severiz… Ülkemizde olup bitenleri, oynanan iç ve dış oyunları az çok fark edebiliyoruz.
Biz çok şükür Ayasofya da namaz kıldı diyerek insanları yasaklayanlardan değiliz.
Çamlıca camiini ziyaret etmek isteyenlere yasak da koymadık…
Birilerinin cezaevinden kurtulması için; şifahi emirler vererek hatimlerde Evradı şerif okuyun, okutun, diye talimat da vermedik.
İyi niyetle bizlere teslim edilen Ümmeti Muhammedin evlatlarını (Özellikle kız çocuklarını) siyasi emellerimize alet ederek, kızlarımıza pantolanlar giydirerek, mahrem, namahrem mevzuunu hiçe sayarak miting meyanlarında abdestsizleri, şeriat düşmanlarını alkışlatmadık..
İyi niyetle zaman zaman emeklilerin, seslerini hükümet yetkililerimize duyurmak için yazılarımızda bazı notlar düştük.
Biz Cenab-ı Hakk’ın ayetine iman ediyoruz. Veren de odur. Alan da odur…
“Deki; “Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah’ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kadirsin.” (Ali İmran 26)
Biz hükümetimizin daha doğrusu devletimizin başarılarını çok şükür görüp takdir edenlerdeniz.
Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, özellikle silah sanayiinde, haberleşmede, Petrol aramalarında, yurt içi ve çeşitli dünya ülkelerinde doğal gaz aramalarında gelinen noktayı, dünya siyaset sahnesinde (Uzlaşmacı olarak) Türkiye’nin geldiği........
© Yeni Akit
