İngilizlerin yüz yıllık projeleri!
İngiliz tarihçi ve istihbaratçı Arnold Toynbee, “İngilizler Musul’u işgal ettikleri andan itibaren Kürt milliyetçiliğini (ırkçılığını) teşvik etmişlerdir” diye belirtir. Gerçekten de Birinci Cihan Savaşı’nda İngilizlerin en büyük başarısı dört yüz yıldır bir arada yaşayan Türk Arap birlikteliğini bitirmek ve aralarına büyük nifak tohumları ekmiş olmasıdır. İngilizler bunun için 1800’den itibaren tam yüz yıl çalıştı. Bölgede Ehl-i sünnet düşmanı bid’at ehli hocalar yetiştirdi. Onları el altından büyük paralarla destekledi. Bölge halkının Osmanlıya olan bağlılığını onlar eliyle yok etmek için büyük gayret sarf etti. 1800’lerden itibaren bir asır boyunca bu uğurda büyük mücadele vermesine rağmen tam manasıyla muvaffak olamadı. Zira asırlardır aynı inanç ve itikat çerçevesinde birleşen Türk ve Arapları parçalamak ve birbirine hasım hâle getirmek kolay değildi. Ancak II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesinden sonra asırlık hedeflerine ulaşmayı bildiler. Çünkü Abdülhamid Han’ın yerine geçen yeni Osmanlı idarecileri kendilerinin tam kuklası idi. İttihatçılara gaflet üzerine gaflet yaptırdılar. Onların eliyle yüz yıldır üzerinde çalıştıkları yaraları derinleştirdiler. İtikaden bu iki milletin arasını açamadılar ise de siyaseten hedeflerine ulaşmayı bildiler. Onlar için artık Arapları Türklerden ayırmak zor olmamıştı. Araplara hem cetvellerle çizilen devletçikler bağışlamışlar hem de tarih kitapları ile her iki milletin nesillerini birbirine düşman bir zihniyete büründürmenin kapılarını aralamışlardı. Bu itibarla tarih kitapları değişmeden ve doğru bir şekilde yazılmadan doğru politikalar üretmek ve geleceği teminat altına almak imkânsızdır. İngilizler, Arapları Osmanlıdan ayırdıktan sonra; bölgedeki en büyük projelerinden biri, Kürtler konusunda devreye girecekti. Onların yeni hedefinde hep Kürtler olacaktı. Bu itibarla Cihan Harbinden zaten bitkin bir şekilde çıkan Osmanlıya rahat vermek istemediler. Derhal Yunanları Anadolu’ya geçirterek kendi derdine düşürdüler ve bir dört yıl daha oyaladılar. Bu arada yeni stratejilerini rahatlıkla oluşturdular. Onların bölgedeki en büyük arzusu bir taraftan İsrail’in kuruluşuna gidecek yolu açmak bir taraftan da halifeliği ortadan kaldırmak suretiyle İslam dünyasını bir araya asla gelemez hâle getirmekti. İngilizler ilk kez Birinci Dünya Savaşı sonunda doğrudan Kürtlerle bağlantı kurma imkânını elde etmişlerdi. Artık onlar için Osmanlı veya yeni kurduracakları Türk Devleti için baş ağrıtacak gaile tespit edilmişti. Nitekim ilk defa olarak Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İngiliz yönetiminin değişik kademelerinde görev yapan devlet yetkilileri tarafından çeşitli “Kürdistan” teklifleri ortaya çıkmaya başlamış bulunuyordu.
Mark Sykes’den Noel’e!
Bu noktada........
© Türkiye
