Talebelerin hepsi atılmış, kurunun yanında yaş da yanmıştı
Aileler oğlumuz zabit olacak diye bekleyedursun delikanlılar kovulmuş tardolunmuş bir hâlde döner baba ocağına. Artık üniforma hayaldir onlara. Bayar ve Menderes’e muhalefetiyle bilinen Talât Aydemir, Kore’de vazifeli olduğu için 27 Mayıs ihtilalinde rol alamaz, makam mansıp kapamaz. MBK azaları daimî (ömür boyu) senatör olup parsayı toplarken, Aydemir gibi bir lider talim eder üç kuruş maaşa. Gel de bozulma!
Talât AydemirYurda dönünce onu (rütbesini aşmasına rağmen) Harp Okulu Komutanlığına oturturlar. Albay Talât’ın dişleri gıcırdamaktadır, etrafına taraftar toplar ve saklanma gereği duymadan darbe hazırlıklarına başlar. Darbe? Evet darbe, üstelik daha buyurgan ve acımasız bir Atatürkçülük adına. Emin Arat ve Bahtiyar Yalta tarafından hazırlanan Kemalizm doktrinini devletin temeli yapacak, rücu edecektir 30’lu yıllara. Albay Talât’a göre “millet iradesi” diye bir şey olamaz, idare halka bırakılamaz. Vatandaşı hizaya sokar, güdersin anca. Zaten bu kadar hürriyet de fazladır, yönetim askerde olmalıdır, nokta! Ama Ragıp Gümüşpala gibilerde asla!..
YA HEP YA HİÇ
Bilirsiniz ihtilal yapanlar ya kahraman olur çıkar Çankaya’ya, ya da Ulucanlar, Mamak tarikiyle darağacına! İsmet Paşa “Şu an kötümser olmak için sebep yok” der, Albay’ı hükûmetin safında yer almaya çağırır. Talât kırgındır, dargındır, yanaşmaz. Ankara Merkez Komutanı Selçuk Atakan ve 229. Piyade Alay Komutanı İhsan Erkan da yanındadır kuyruğu dik tutar. 15 Ekim 1961 seçiminde CHP hayal kırıklığı yaşar. Darbeciler sandıkları tasallut altında tutsa da umduklarını bulamazlar. Subaylar her yerden çıkar, her işe karışır, takışırlar. Gölgede kalanlar bal tutanları tırmalamaya başlar.
Bin yıllık TSK, halk ile karşı karşıya gelir, itibar kaybı yaşar.
SESLER YÜKSELİNCE
DP’li Maarif Vekili Tevfik İleri’nin cenaze merasiminde darbeciler protesto edilir, mebuslara af istenir. Bu makul talep Talât Albay’ı fena kızdırır. AP Milletvekili Nuri Beşer, darbeci subaylar aleyhinde konuşunca Harbiyeliler tarafından tabancayla kovalanır. Adamcağız günlerce saklanıp polise teslim olur sonunda; dokunulmazlığı olduğu hâlde tutuklanmaktan kurtulamaz. Belki de dışarıda koruyamayacakları için kodese kapatırlar. İnönü eski bir komitacıdır, kalkışmaların farkında. İstanbul ve Ankara’daki birlikleri dolaşır ve “Darbeye izin vermeyeceğiz” der kati bir üslupla. Buna rağmen Korgeneral Refik Tulga 59 subayla Balmumcu’da toplanır, ihtilal planı yapar, mevkileri paylaşırlar hatta. Ankara bundan haberdardır, alayının tayini Doğu Anadolu’ya...
İnönü, Harbiye’yi de ziyaret eder ama talebelerle görüştürülmez, Aydemir tavır koyar açıkça.
ACEMİLER MANGASI
22 Şubat Perşembe gecesi Harp Okulu hoparlörleri çın çınlar: “Bütün tabur konferans salonuna!”
Talât Albay girince genç subaylar ayağa kalkar. Onlara da aynı teraneleri tekrarlar: Yok 27 Mayıs amacına ulaşamadı, yok Meclis sıkıntılı, yok orduya dil uzatılıyor,........
© Türkiye
