menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yapay zekânın tıyneti ve kırmızı çizgilere olan ihtiyaç

10 1
27.07.2025

Prof. Dr. M. Burak Gönültaş (S. Cumhuriyet Üniversitesi Suçla Mücadele Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü) Yapay zekâ uygulamalarının insanlığımıza zarar vermemesi için aşmaması gereken kırmızı çizgilerini tespit etmeliyiz. Çünkü bu teknolojik dönüşüm, tıpkı bir çığ gibi büyük bir gürültü ve karşı konulmaz bir güçle üzerimize geliyor. Çıkıp önüne set çekmek başarılı olmayabilir, bu sebeple bu dönüşümü akılcı-insaflı bir şekilde kabullenmeli ve bulunduğumuz yeri beşerî şartlarına göre yönetmeliyiz. Hâlihazırdaki sosyal teoriler ve bakış açıları, yapay zekâyla gelen hızlı değişimin dinamiklerini anlama ve toplumun iyilik hâlini sağlama hususunda yetersiz kalabilir. Yani korkutacaksınız, şehvetlendireceksiniz, iştahlandıracaksınız ve üzeceksiniz ki fertlere parasını harcatabilesiniz! Dünyada “sosyal iklimin” bozukluğunu ortadadır. Bu iklimde en değerli şey, para ile ölçülenlerdir. İnsanlar bunları gözü gibi korur; öyle kolay kolay ortalığa çıkarmaz. Çünkü bu toplumda var olma sebepleri, o paranın varlığının meydana getirdiği rahatlama yanılsamasıdır! Bu, özenle muhafaza edilen varlığı ortaya çıkarmanın yolu ise kişiye uç duygular yaşatmaktır. Yani korkutacaksınız, şöhretlendireceksiniz, şehvetlendireceksiniz, iştahlandıracaksınız ve üzeceksiniz ki fertlere parasını harcatabilesiniz! Çok enteresan, sadece kebap yemek için uçağa binip bir şehre giden, yedikten sonra dönen ve devamlı nerede ne yenir araştıran değişik bir güruh var. Sosyal medya da bunun gibi şeyler üzerine kurulu. Duygularınızı paylaştığınız platformlar, bir bakmışsınız reklam şirketlerinin cirit alanı hâline gelmiş. Reklam istemiyorsanız üstüne de para vermeniz lazım. Yani yine para harcamak mecburiyetindesiniz! İşte yapay zekâ (YZ) ile önce sizlerin şehvetleri, korkuları, takıntıları, üzüntüleri, açlıkları vs. daha önce toplanan verilerle analiz edilir, sonrasında da bu duygularınızı tatmin edecek şekilde karşınıza bir ürün çıkarılır ve siz buna sahip olursanız rahatlarsınız. TÜKETİM ALANLARI BÜYÜYOR Bu arada yeni bir tüketim alanı hızla büyüyor: Çocuklarla ilgili her şey; beslenme, sağlık, eğitim, güvenlik, turizm vs. Tükettirebilmek için bu iklimde çocukları koruyan ebeveyn, “iyi bir anne babadır” şeklinde pompalanır, bu arada siz de sosyal medyada çocuklarla ilgili konuları, ürünleri incelemektesinizdir. Sistem sizin korkunuzu analiz eder, sonra önünüze “güvenlikli sitelerden ev sahibi olmanız gerektiğini, bu evde oturursanız çocuğunuzu daha iyi koruyacağınızı” alımlı bir şekilde hissettirir. Bu arada mağdur çocuk, kötü anne baba haberlerini videolarını önünüze çıkarır. Böylece sizde de bunu alma arzusu, bir hırs hâline gelir. O ürünü alınca da bu korkunuz bir müddetliğine gider, iyi bir ebeveyn olduğunuzu hissedersiniz. İşte size bu iklimin “ulvî hizmeti”: Geçici rahatlama. Ancak rahatlamak için para harcamanız gereklidir. Çünkü güvenlikli bir sitede oturmak daha çok para harcamayı gerektirecektir. YAPAY ZEKÂNIN KARAKTERİ Yukarıdaki tespitlere bakıp YZ’ye tamamen karşı olunması gerektiği anlaşılmamalıdır, bilakis muhtaç bir varlığın, yani bizlerin, teknolojiye kesinlikle ihtiyacı var. Burada endişe edilen durum, YZ ve günümüz teknolojilerinin geliştiği sosyal iklimin temel yapı taşında ahlaki ve beşerî süzgeçlerin olmaması, şu an faydalı gibi görünen bu teknolojilerin ileride ne kadar zararlı olabileceğinin kestirilememesidir. YZ’nin muhtemel zararlarının etkisini arttıran ve beşerî dokuyu bozan bazı özellikleri en büyük sınırlılıklarımız. Öncelikle bunları göz önüne almamız gerekiyor: Kanaatimce çağımız teknolojisinin en büyük keşfi, insanların beşerî bir varlık olarak toplumda var olabilmeleri için ciddi bir eforla (sosyalizasyon, benlik gelişimi, kendini kontrol, hakka girmeme vs. gibi) sağaltmaya çalıştığı hayvani his ve arzuları üzerindeki kontrolünü bozabilmeyi öğrenmesidir. Buna, teknolojiyi geliştirenlerin hayata pervasız bir şekilde rasyonel ve pragmatist bakışları sebep oluyor. Peki nasıl? İnsana uç duygular yaşatarak yapıyorlar; korkutuyorlar, şehvetlendiriyorlar vs. Bu duyguları yoğun olarak yaşayan kişi, tatmin........

© Türkiye