SEVR ve LOZAN ANTLAŞMALARI NEDİR
Halkın bu günlere nasıl hazırlandığını anlamak için,uygulanan kasıtlı programlarla cahil bıakarak,nasıl yönlendirildiğinin farkına varmamız gerekiyor.
Bu yaz İstanbul’da belediye otobüsünde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.Tabanın bu günlere nasıl hazırlandığını anlatmak için.
Yaşlı bir kadın avaz avaz bağırmaya başladı beddualar ederek”futbol takımı tutar gibi bilinçsiz bir şekilde parti tutup verdiğiniz oylar yüzünden ben emekli maaşımla,et,peynir,zeytinyağı gibi temel ihtiyaçlarımı alamıyorum ,yarı aç bir şekilde pazarın artıklarını toplayarak hayatta kalmaya çalışıyorum”deyince yanımdaki hanım fırladı ayağa”bana bak lozan’da ülkeyi satmasaydınız,bugün aç kalmazdınız”dedi.
Halk hipnotize olmuş gibi bir ona bir ona bakıyor gözlerini kocaman kocaman açmış.
Dayanamadım”Siz lozanın ne olduğunu biliyor musunuz”dedim.Bana döndü kükreyerek”ne o kapalıyım diye yakıştıramadın mı,üç üniversite mezunuyum.”dedi.
Baktım halk provokasyona gelmeye hazır,yatıştırmak zorunda hissettim,suçsuz insanların bu kışkırtmalara gelip hapsi boylamalarını engellemeliydim.
“Ben dil,din,ırk,giyim kuşamına bakmadan severim insanları,biraz da başka TV leri seyretseniz arada, gerçekleri görmek için”dememle “bana bak benim TV lerim bana yeter onlar yahudi kanalları,seyretmem”dedi ve susup otobüsten indim.
Hastaneye gidiyorum,kaydımı yapan sekreter,bilgisayarı bile dakikalarca açmayı beceremezken, çok rahat sorabiliyor,”hangi partiye oy vereceksin”diyerek.Hangi partiye oy vereceğimi bilmiyorum ama,hangisine vermeyeceğimden eminim “demiştim.
Hatay’a deprem bölgesine gittiğimde duyduklarıma inanamayacaksınız,öyle inandırılmışlarki,sizi dinlemiyorlar bile.
“Atatürk bu yurdu düşmanlardan kurtardı nasıl sevmezsiniz”dediğimde.”sen öyle san Atatürk koskoca Osmanlı Devletini yıkıp,yerine Türkiye dediğiniz bu bir avuç yere mahkum etti bizleri,Cumhuriyeti kurup,dinden imandan etti”
Kalbim duracaktı.
Önce Sevr Ve Lozan Antlaşmalarını hatırlatmak ve hazmetmesini sağlamamız gerekiyor kapı kapı gezerek.
Bu konuda Özgür Özel’in mitinglerinin çok yararlı olacağına inanıyorum.
Üsküdar Belediye başkanı Sinem Dedetaş ile bir kaç toplantısına katılıp,bir söyleşi yapmayı kaç kere planladıysak da ikimiz de bir türlü zaman bulamadık,neden biliyor musunuz,hergün bir başka mahalleye gidip halkın sorunlarını dinliyordu.Bir gün bile odasında koltuğunda otururken yakalayamadım.Gurur duydum onunla.Çok doğru bir yolda umarım ektiklerini biçer birgün…
Bu barış süreci adı altında ne yapmak istediklerini anlamak için önce Sevr ve Lozan Barış Antlaşmalarını hatırlatalım.
Sevr Barış Antlaşması; 1. Dünya Savaşı’nın arkasından Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yugoslavya, Romanya, Çekoslovakya, Polonya, Portekiz, Belçika, Yunanistan ve Ermenistan arasında imzalanan bir barış antlaşmasıdır. 10 Ağustos 1920’de.
Sevr Antlaşması’nı imzalacak heyette; Sadrazam Damat Ferit Paşa, Mehmed Hadi Paşa, Rıza Tevfik Bey ve Reşat Halis Bey bulunmaktaydı
Sevr Antlaşmasında:
Misak-ı Milli’nin ilan edilmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmış olması,
İtilaf Devletleri’nin San Remo Konferansında hazırladıkları barış antlaşması şartlarının Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmemesi üzerine, Yunanlıların Bursa, Balıkesir ve Uşak’ı işgal etmeleri.
İngilizlerin Mudanya ve Balıkesir’e askeri........© Turkish Forum
