menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

21. Yüzyılda Rusya’nın İşgal ve Asimilasyon Siyaseti

12 1
31.10.2025

Bir yeri ele geçirmeye işgal, farklı kökenden gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme sürecinin sonuna asimilasyon denir. Rusların yüzyıllardır yürüttüğü siyaset işgal yoluyla sınırlarını genişletmek ve işgal ettikleri topraklardaki milletleri yok etmektir.

“REJİM DEĞİŞTİ, TÜRKLERİ RUSLAŞTIRMA SİYASETİ DEĞİŞMEDİ!”

1552 yılında Kazan Hanlığı’nın işgali ile başlayan süreç XXI. yüzyılda da devam etmektedir. 1552 yılından sonra eski Türk devletleri Ruslar tarafından işgal edildi, Çarlık Rusya’sının yerini Sovyetler, Sovyetlerin yerini Rusya Federasyonu aldı. Rejim değişti ancak Rusların bölgedeki Türkleri Ruslaştırma siyaseti değişmedi. Çarlık Rusya’sı döneminde Hıristiyanlaştırma yoluyla Ruslaştırma siyaseti milyonlarca insanın hayatına mal olmuştur. Hıristiyanlığı kabul etmeyenler idam edilmiş, sürgüne gönderilmiş, açlığa mahkûm edilmiş, dilleri kesilerek “dilsiz” bırakılmıştır.

SSCB döneminde ise Rus dilli tek tip insan yaratmayı planlayan komünistler Türklerin yaşadıkları bölgelerde 1921–1922 ve 1950 yıllarında yapay açlık yaratarak insanları açlık ile terbiye etmiş, nüfusun büyük çoğunluğu açlıktan ölmüş, bir kısmı başka bölgelere göç etmek zorunda kalmış ve böylelikle bölge Türklerden arındırılmıştır. Bu dönem yaşanan Stalin’in aydın soykırımı ise insanlık dramı olmanın yanı sıra bir insanlık suçudur. İkinci Dünya savaşında hayatını kaybedenler, insanları vatanından eden sürgünler de SSCB döneminin acı bilançosudur. Sovyetlerin çökmesi de Rus siyasetine bir değişim getirmemiş, Ruslaştırma siyasetinin sadece yöntemi değişmiştir.

“YAZARLARIN KAZAN TATARLARININ GELENEKLERİNE EL UZATMAYA BAŞLADIĞI GÖZLEMLENMEKTEDİR”

2000 yılında Putin iktidara geldikten sonra Rusya’da Rus olmayan milletlere karşı yürütülen asimilasyon ivme kazanmıştır. Putin yeni kanunlar çıkararak veya Rusya Anayasası’nda kanun değişiklikleri yaparak Ruslaştırmanın yolunu açmış, millî okullar kapatılmış, ana dilde eğitim yasaklanmış, Latin alfabesine geçişin önü kapatılmış, ana dil eğitimi kısıtlanmıştır. Bunun yanı sıra Stalin döneminde sil baştan yazılan tarih, yeni yalanlar eklenerek bambaşka bir boyut kazanmıştır. Tarih........

© Turkish Forum