Sözünü tutan esnaf
Bir şehir düşünün ki esnafı olmasın. Tarihte örneği yoktur.
Esnaf; o kasabada, o şehirde yaşayan halka hizmet sunan meslek mensuplarıdır.
Bir şehrin başta gelen esnafları bakkallar, fırıncılar ve elbise satıcılarıdır. İnsan elektriksiz yaşar, telefonsuz yaşar, radyosuz yaşar ama aç yaşayamaz. Edebin varsa çıplak da gezemezsin!
Aslında meslekleri “gereklidir-gerekli değildir” diye sınıflandırmak doğru değil. Her meslek mensubuna ihtiyacımız var. Mesleklere bir göz atalım.
Kasap, aşçı (lokantacı), manav, oto tamircisi, radyo-televizyon tamircisi, demirci (soğuk-sıcak), marangoz, inşaat ustası, inşaat malzemeleri satıcısı, su tesisatçısı, elektrikçi, saatçi, konfeksiyoncu, manifaturacı, mobilyacı, fotoğrafçı, ayakkabıcı, terzi, boyacı, sıvacı, fayans ustası…
Liste böyle uzayıp gider.
Esnafı konu almamın sebebi, sözünde duran esnafa duyduğumuz hasrettir.
Bazı satıcıların müşteriyi aldatmaya yönelik davranışları bir yana özellikle imalat işi yapanların sözünde durmadıklarına şahit oluyoruz. Adama bir iş veriyorsun. “Üç gün sonra geliyorum” diyor, beş gün sonra da, on gün sonra da gelmiyor. Hele de bir miktar para vermişseniz, ara ki bulasın.
Tabii hepsini aynı kefeye koymuyorum. Ancak bir satıcımıza, “Sen böyle yaparak vatandaşı aldatıyorsun!” dediğimde, “Ne olmuş yani! Devlet de bizi aldatıyor” itirafını bizzat duymuş........
© Terme Bilgi Gazetesi
