YANGIN
YANGIN
Yangınlar hiç bitmeyecek. Kâh Yürek yangınları, kâh Toprak yangınları, kâh aklınıza gelen her şeyin yangını…
Yangın, bir şikâyet olarak algılandığında teselli edilmek suretiyle derdest edilecek bir arızi durum olmaktan öteye gitmez. Ancak diğer yangınları bu bağlamda irdelemeye kalktığımızda, çok ötelere gitmek icap ettiğini açık yüreklilikle söyleyebiliriz.
Toprağın yangını, nebatatın yangınına sirayet eder. Hatta hayvanatın yangınına da uzanır gider. Dolayısıyla yangın kelimesinin ‘yanmak’ fiilinin çeşitli işlevsellikleri içerisinde karşımıza çıktığında, dizleri dövmenin herhangi bir karının olmadığına da şahitlik ederiz.
Çünkü nasihatlerden, musibetlerden, felaketlerden, ibret almadığımız müddetçe bizim dizlerimizi döveceğimiz, başlarımızı taştan taşa vuracağımız, mutlaka bir akıbet olarak karşımıza çıkacaktır.
Oysa........
© tarihistan.org
