Ömür Dediğin…
Cahitkilic54@gmail.com
Mihail Lermontov
“Utanç verici bir umursamazlığımız var iyiye
ve kötüye. Solup gidiyoruz kavgaya girmeden
daha. Yüz kızartıcı korkaklarız tehlikeyi görünce
Ve iğrenç tutsaklarız iktidar karşısında”
***
Evet, bununla başladım ama kendimi tenzih ederim. Hayatım boyunca hiçbir muktedirin tutsağı olmadım…
Hiçbir tirana, hiçbir zalime, hiçbir despota, sempati beslemedim, zulüm karşısında baş eğmedim…
Gelelim bugüne…
Yaz sıcağı ortalığı kavururken, kısa süreli yağmurlar Hızır gibi yetişiyor imdadıma.
Bir serinlik, bir ferahlık hissediyorum.
Kızgın güneşin altında kavrulan bitkilere benzetiyorum kendimi. Bir damla su, hem yorgun bedenime hem de velvele düşmüş şehri andıran ruhuma bir dinginlik, bir sükûnet hâli veriyor.
Çektiğim acılar, tarifsiz ağrılar; kırışmaya başlamış yaşlı çehremde kendini gösteriyor. Acıların verdiği kırışıklıklar, yılların çehreme yansıttığı kırışıklıklardan çok daha fazla, çok daha incitici.
“Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?”
Cahit Sıtkı
***
Küskün olduğum aynalardan biraz daha uzaklaşmama, biraz daha hüzünlü bir ruh hâli........
© Tanyeri Haber
