Kuzeyin tanrıçası, yüzen bir anıt; Hulda
Diğer
01 Haziran 2025
Kısmen bir devam yazısı gibi aslında bu hafta okuyacağınız satırlar. Zaman, mekan ve düşünce bağlamında kopamadığım bir belgeselin ardından dediklerimden (yazdıklarımdan) kalanı da aktarmak istiyorum.
Bir Nebil Özgentürk belgeseli olan Livaneli ‘Bir İnsanın ve Bir Ülkenin Hikayesi’, öyle bir tanıdıkla buluşturdu ki beni, onu Bodrum’u çepeçevre saran sularda süzülürken epey izlemiş ve sanki hiç bilinmeyen öte bir dünyadan gelen masalsı haline bayılmıştım...
Anadolulu bir memur çocuğu olmanın ruh haliyle midir nedir; öyle her ilgimi çeken şeye gidip bakmak, yanına yaklaşmak, hele dokunmaya kalkmak hemen kalkışacağım şeyler olmadı hiçbir vakit.
Belki de bu yüzden platonik bir ilgiyle izledim onu uzun süre; ve sonra bir gün gözden kayboldu Hulda, ta ki ‘Sazın Teli Koptu’ kitabının sayfalarının arasında ona rastlayıncaya, aklımdan da çıkmış olduğunu fark edinceye dek!
Zülfü Livaneli, bile isteye hükmünü vermek zorunda kaldığı kendi sürgününde; bir başına, nihayet Oslo’da yaşayan Dr. Gencay Gürsoy’a ulaşır. O da onu Stockholm’de yaşayan dünyaca ünlü heykeltıraş İlhan Koman’a gönderir.
“İlhan Koman, Hulda adlı gemisinde yaşardı. Çok eski bir........© T24
