menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çocukluğumuz geleceğimizi belirler, ama nasıl?

17 0
04.05.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

04 Mayıs 2025

Annemiz, babamız, ailemizin maddi statüsü, yaşadığımız mahalle, gittiğimiz okul, öğretmenlerimiz… Yani çocukluk anılarımız. Çocuklukta yaşadığımız anılarımız, hayatımız geleceğe dair motivasyonumuzu ve amacımızın belirlenmesinde şüphesiz rol oynar. Ancak bugüne kadar çocukluğumuzun, gelecekteki motivasyon ve anlam duygumuzu nasıl etkilediğine dair yapılan çalışmalar genellikle sınırlıydı.

Geçtiğimiz günlerde Mental Health Research dergisinde yayımlanan bir makale işte bu eksikliğe vurgu yaparak içinde Türkiye’nin de yer aldığı 22 ülkeden tam 202.898 katılımcıyla bir çalışmayı içeriyor. Çalışma sadece çocukluk ve yetişkinlikteki anlam ve amaç duygusunu incelemekle kalmıyor, aynı zamanda ülkeler arasındaki farklılıklarında bu ilişki üzerindeki etkilerini inceliyor.

Kulağa ilk geldiğinde anlaşılır gelse de yetişkinlikteki yaşam amacı ve anlam duygusu, kişinin yaşamını anlaşılır bir bütün olarak algılaması, değerleriyle uyumlu amaçlara sahip olması ve yaşam deneyimlerine duygusal bir değer atfetmesiyle ilgili karmaşık bir yapıdır. Bu duygu, kişinin genel esenliği, dayanıklılığı, sağlıklı davranışları ve hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı üzerinde önemli olumlu etkilerle ilişkilidir.

Dolayısıyla yüksek yaşam amacı ve anlam duygusu, bireylerin hem zihinsel hem de fiziksel sağlıklarını ve genel yaşam kalitelerini artıran, yüksek öz yeterlik, sağlıklı davranış, gelişmiş biyolojik işleyiş, daha iyi zihinsel sağlık bir dizi olumlu sonuçla güçlü bir şekilde bağlantılıyken, düşük seviyelerde ise psikolojik sıkıntı, sağlıksız davranışlar ve çeşitli sağlık riskleri gibi olumsuzluklarla bağlantılıdır.

Çalışmada büyürken iyi bir sağlığa sahip olmak, yetişkinlikteki amaç ve anlam ile pozitif olarak ilişkilendirilmiş. Çünkü sağlıklı bir çocukluk, çocukların olumlu duygularla dolu zenginleştirici aktivitelere katılma kapasitesini arttırıyor ve bu da yaşamda bir amaç ve anlam duygusu geliştirmek için gerekli becerileri ve psikolojik kaynakları oluşturmaya yardımcı oluyor. Ancak bu etkinin de ülkeler arası değiştiğini belirtelim. Yani sağlık sistemlerinin gelişmiş olduğu ülkelerde (Hong Kong, Japonya, İsveç, ABD) bu çıkarım güçlü iken, halk sağlığı sorunlarının daha fazla olduğu ülkelerde (Nijerya, Kenya, Güney Afrika, Hindistan) iyi bir sağlığın gelecekteki amaç ve duygu olgusunu “anlamlı” bir şekilde desteklemediği görülmüş.

Aile ile bilhassa anne ve baba ile iyi........

© T24