Kim bu CHP’liler?
Diğer
14 Eylül 2025
Son birkaç aydır, özellikle Ekrem İmamoğlu’nun devre dışı bırakılmasından bu yana CHP’liler ile uğraşıyoruz. Bunlar her yerden çıkıyorlar... Böyle yoğun istifa ve fütursuzca AKP’ye katılma akla türlü ihtimal getiriyor. Ben pek zannetmem ama acaba tehdit altındalar mı? Menfaat mı sağlayacaklar? Bahaneleri bahane değil! Millet olarak tren seyrediyoruz...
“Devlet”in şaşırtıcı iddiaları var. Bana yepyeni gelen hukuki “terimler” duyuyorum. En anlaşılmazları “yaklaşık ispat” ve “gizli tanık beyanları.”
Bu tip “kimlik gizleme” hukukçu dostlarımdan öğrendiğim kadarı ile özellikle organize suçlar ve terörle mücadele davalarında yargılamanın seyrini belirleyebilecek deliller arasında yer almaktaymış.
Yani daha çok mafya, uyuşturucu ticareti gibi kanun dışı faaliyetlerde, (nedense) adalete yardımcı olmak için yapılırmış. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde, temel sorunlar çıkıyor, uygulamanın suistimale açık yönleri ve adil yargılamayı zedeleyebilecek risklerde taşırmış.
Özellikle bir mafya suçunu bir tanık aydınlatacaksa adamı mafya temizlermiş, onun için gizlilik kullanılmış. Ancak hukukçu dostlarım bunu siyasi partilerde olanlar için kullanıldığını pek duymamışlar.
“Yaklaşık ispat” ise kısaca hakimin subjektif görüşü. Komik bir deyim. Nerede ise ispatlıyordum, der gibi...
T.C. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı sözlükte aradım, öyle bir deyim yok ama hukukta kullanılıyor.
Google da aradım; “Yaklaşık ispat, bir vakıanın kesin olarak değil, ancak ağır basan ihtimal derecesinde ispatlanmasıdır. Yani, hâkimin iddia edilen vakıanın gerçekleşmiş olma ihtimalini kabul etmesi yeterlidir.”
Misal olarak “psikolojik taciz/ mobbing” demişler. Birinin (genellikle işveren veya yönetici) çalışanını veya pozisyonu itibari ile daha “üstte” olduğu birini rahatsız etmesi. Mesela “patron sekreterini dokunarak taciz ederse” bu kolay ispat edilemez.
“Bir diğeri “adli yardım talebi.” Kişinin maddi yardıma ihtiyacı vardır, parasının olduğu ispat edilir de olmadığını nasıl ispat edecek?
Bir de “geçici hukuki koruma” var. Bir kaza sonucu birisi ölmüş ise muhtemel suçluyu ölenin yakınları bir şey yapmasın, diye veriliyor. İçtihatlarda listesi de var; ancak nerede ise hepsi parasal işler, borç senet vs. Yani bir seçimden sonra seçilemeyen adayların hiçbir belgeye istinat edilmeyen, hatta (belki de) epey uğraşılmasına rağmen, edilemeyen “yolsuzlukları” için yaklaşık ispat uygulanamaması gerekiyor. Bu benim anlamam... Hukuki iddia değil, anlamam…
Geçen 7 Eylül yazımda Sn. Özgür Özel’e aynen söyle yazmıştım:
“…kayyım olarak atanan kişi ile bir şekilde temasa geçip, ne istediğini anlasanız? (En büyük rakibiniz ile görüştünüz.) Ben Sn. Kayyım’ı tanımam, siyasi durumunu bilmem, sadece bir tarihte CHP Genel Sekreteri olduğunu bilirim... Yazılarım ile ilgili birkaç defa telefonda konuşmuştuk. Bu işlerden........© T24
