İsmail Küçükkaya, demokrasi…
Diğer
18 Ekim 2025
İsmail Küçükkaya
Anayasa Mahkemesi bir ekran karartma cezasını durdurmuştu. Kimine göre bu biraz “dostlar alışverişte görsün” tipi bir karar mıydı, yoksa Anayasa Mahkemesi sahiden “basın özgürlüğü” konusunda bir problem gördü mü? Bilemiyorum.
RTÜK Başkanı’na, köşemden tam da bu konu ile ilgili bir mektup yazmıştım. Cevap beklemiştim, aslında cevap gelmeyeceğini bilerek. Sizler için farklı bir görüş açısı olsun, demiştim. Mektup mealen söyle idi.
RTÜK (Radyo-TV Üst Kurulu) Başkanı Sn. Ebubekir Şahin'in dikkatine 11.07.2025
Sayın Başkan;
Ben yaklaşık 50 yılı aşkın süredir ülkemizdeki çeşitli yayın organlarında, özellikle ülkemizin endüstrileşmesi konusunda makale (köşe) yazarım, TV programlarına çıkarım.
Bir yayın organı çalışanı olmadığım için, yazılarıma temel olacak güncel olay ve haberleri “kamu haberleşmesi” yapan, gazete ve TV istasyonlarından öğrenirim.
Demokrat Parti’nin kurulduğu yıllarda (1946) Amerikan usulü siyasi tanıtım ve algı yaratımı için gazeteler yeniden organize oldular ve bazıları “iktidar” bazıları “muhalefet” yandaşları olarak ayrıldı.
İşte ben o devrin “haber gazeteleri” gibi, bugünün yansız gazetelerinden bilgi almaya gayret ederek yazı yazarım… Bu günlerde “daha kolay” olduğu için ayni işlevi gören TV’lerden haber ve yorum izliyoruz.
O dönemde “gazetenin görüşünü” aksettiren Köşe yazarları vardı. Bunlara “fıkra yazarı” denirdi. Bunlar genellikle “baş yazar” olurlardı...
TV’nin çıkması ile “köşe yazısı için haber alma” fonksiyonu çok daha sağlıklı hale geldi; artık haberleri okumuyor, seyrediyoruz. TV’lerin baş yazarları da “Anchorman” oldu. (Anchorman, eski kültlere dayanan, halat çekme müsabakasında takımların en arkasındaki, “en kuvvetli halat çeken”, “Çapa Adam” denilen kişiye verilen ad.)
Sn. Başkan,
Benim gibi tarafsızlığını korumaya çalışan, “yazı konuları ile ilintili köşe yazan” kimseler (columnist/köşe yazarları) en tarafsız ve doğru bilgi veren TV kanalını seçmek durumundayız. Son yıllarda, eskiden tarafsız olan (en azından öyle görünen) bazı TV yüzleri ve gazeteciler AKP döneminde artık tamamen algı üzerine çalışmaya başladı.
Basit bir misal vereyim; bir TV programında (CHP tabiri ile) bir “yandaş” gazeteci CHP’li belediye başkanlarına yapılan tutuklamalar hakkında sık sık “sureti haktan görünmek için; “Bunların hepsi şimdilik iddialar ama!” dedikten sonra laf arasında “Belediye, kooperatif kurup, topladığı paralara çökmüş” veya “...İBB’deki naylon faturacılar” diyebiliyor. İşte buna algı deniyor...
Bu durumda, benim gibi insanların en doğru, sıcak ve güncel haber veren yayın organlarını,........© T24





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d