menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O romandaki hayali belki gerçek yapmaya

17 19
30.03.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

30 Mart 2025

Fotoğraflar: Ege Vural Hükümdar / T24

Ataol Behramoğlu'nun "Bir Gün Mutlaka" başlıklı şiirini bilir misiniz? Çok yalın ama etkileyici bir şiirdir: "Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra" diye başlar ve gürül gürül akan dizelerle devam eder:

"Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum

öpüşmek ne güzel, düşünmek ne güzel,

bir gün mutlaka yeneceğiz!"

İnanmışlığın, güzel bir dünyaya adanmışlığın bir and içmeye, yemine dönüştüğü dizedir o. Bu dizeye eşlik eden havaya kalkmış yumruklar, 1970'lerde vaat edilmiş bir dünya cennetini imliyordu. Var mıydı o dünya cenneti, tartışmalıdır ama bunun ne önemi olabilir ki? Aslolan o cenneti hayal etmek ve o uğurda kalbinin gümbürdemesini hissetmek, sıkılmış yumruğunu tutan bileğinde kendi nabzını duyumsamaktı. O düş, zaman içinde evrildi; tek bir ağacı korumaya, bir kediyi, bir köpeği sevmeye, bir caretta carettayı avcunda taşıyıp suya bırakmaya, madencilere karşı yurdunu, yağmacılara karşı ırmaklarını, derelerini savunmaya, emeğin yanında durmaya, çocuğunu adaletli olması, sevgi dolu olması için özenle yetiştirmeye dönüştü. Ve çocuklara devredildi o cennet hayali; ceviz ağacından konsolların çekmecelerinde saklanmış eski fotoğaflar gibi, kilitli hatıra defterlerine yazılmış gizli duygular gibi. En çok da aşkla. Çünkü aşk, hayale ve hayata dairdir; aşk varsa bir gün mutlaka yeneceğine inanır insan. Tıpkı Adnan Yücel'in dediği gibi:

"bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!"........

© T24