menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Beni saçlarımdan yakala Nikolay Mihailoviç"

20 1
26.10.2025

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

26 Ekim 2025

Nikos Kazancakis

19. yüzyılın son çeyreğinde başlayıp 20. yüzyılda süren hayatlar, konforlu ve teknolojik aygıtlarla tutsak alınmış şimdiki zamandan baktığımızda kolay kavrayabileceğimiz türden değildir. Günümüzde toplum, birey ve yaşam ilişkisi, önceki yüzyıla göre bambaşkadır çünkü. O dönemin yazarları, şairleri, politikacıları dünyaya başka türden bir heyecanla, merakla bakmışlar, hayatı da o merak ve heyecanın peşi sıra yaşamışlardır. İhtilaller, darbeler, savaşlar, büyük serüvenler, toplumsal altüst oluşlar, ulusal davalar maceracı ruhlarını körüklemiş ve olağanüstü yaşamlara neden olmuştur. Onların birer roman kahramanı gibi, dudak uçuklatan yaşantılarına bakınca şaşırmamak ve birden çok hayatı iç içe nasıl yaşadıklarını düşünmemek elde değil.

Onlardan biri Yunan yazar, felsefeci Nikos Kazancakis’tir. Türkçede en çok Zorba romanıyla tanıdığımız ama aslında büyük bir yaşamın kendisi olan Kazancakis! Bugün onun ölüm yıldönümü. 1957'nin 26 Ekim'inde hayata veda etmişti.

Kazancakis, 1883’te Girit’te doğmuş. Tam zamanında! Avrupa kıtasını bir ateş çemberi gibi saran, yakıp kavuran milliyetçilik, Akdeniz’in bu sıcak adasını da tutuşturmakta gecikmemişti. Girit’te altmış yıldır süren bir isyan geçmişi vardı. Adayı sarıp sarmalayan bu durum elbette Kazancakis’i de etkileyecekti. Henüz on dört yaşındayken kulaktan kulağa aktarılan milis mücadeleleri, Rum-Türk çekişmesinin sıcak çatışmaya doğru evrilmesi, geleceğin yazarının dünyasını belirleyen gelişmeler olarak not edilebilir. Başka bir deyişle milliyetçiliğin coşkulu dünyasına katılması işten bile değildi. Ancak onu bu faaliyetlerin içinde değil, on dokuz yaşında, hukuk öğrenimi için Atina’ya giderken görürüz.

Atina’ya, Akdeniz uygarlığının, köklü Girit kültürünün milliyetçilikle yoğurarak oluşturduğu bir zihin dünyası ile gelen Nikos Kazancakis hukuk öğrenimi süresince, belki geldiği coğrafyanın etkisiyle felsefeye merak sarmıştı. Hukukun soğuk labirentlerinde dolaşmaktansa felsefenin soyut ama heyecanlı sokaklarında dolaşmaktan mutlu olacağını anlayınca okulunu bitirir bitirmez Paris’e gitti.

Balkan Savaşları başladığında, konfor ve teknolojiyle tutsak edilmiş günümüz insanın anlayamayacağı bir karar alır hukukçu ve felsefeci Nikos Kazancakis: savaşa katılacaktır. Yunan........

© T24