Derin bir nefes al: 2026’ya girerken sanatın sessiz direnişi
Diğer
30 Aralık 2025
Toplumsal, ekolojik ve ekonomik krizlerin derinleştiği 2025 yılının boğucu ikliminde sanat, nefes alınabilecek nadir alanlardan biri olarak her zamankinden daha yoğun ilgi gördü.
Sanat dünyasında 2025, sergilerin daha çok karmaşık bir ekosistem olarak ele alındığı bir yıl oldu. Sergiler artık araştırma, arşiv, performans, kamusal program ve dijital uzantıların iç içe geçtiği bitmeyen bir süreç olarak kurgulanıyor.
Son yıllarda sanatın büyük anlatıları olan iklim krizi, göç, kimlik politikalarıyla ilgili başlıklar ortadan kalkmadı; ancak büyük resmi içine alan panoramik sergiler 2025’te belirgin bir dönüşüm geçirdi. Yüksek sesli, ortak aklı çağıran eleştirel, didaktik (öğretici) anlatılar geri çekildi, kişisel hikâyeler üzerinden mikro-politik, kolektif belleğe dayalı anlatılar öne çıktı.
Örneğin göç ya da kimlik meseleleri istatistiksel veya sabit temsillerden kaçınarak, akışkan ve çelişkili hâlleriyle belirginleşti.
Ekoloji temalı sergiler, izleyiciyi suçluluk duygusuna çağırmak yerine; olasılıkları araştıran bir mesafede durdu.
Önümüzdeki yıl mayıs ayında gerçekleşecek olan Venedik Bienali’nin kavramsal çerçevesi bu dönüşüme işaret ediyor: Minör Tonlar
Sanat dünyasının muhtemel rotasını belirleyecek olan Venedik Bienali’nin 61. Edisyonu küratör Koyo Kouoh’un mirasıyla şekillenecek. Kouoh, ne yazık ki geçtiğimiz mayıs ayında hayatını kaybetti. Kouoh’un vasiyeti niteliğindeki küratöryel metin, travmalarla dolu bipolar bir dünyada duyguların en alert olduğu zamanda radikal bir sakinleşme önerisi:
Derin bir nefes alın Nefes verin Omuzlarınızı düşürün Gözlerinizi kapatın
Sanatın sakinleşme ve derin bir nefes alma talebi hayatta kalmak için sessiz bir direniş çağrısı. Ancak........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar