Diğer

T24 Haftalık Yazarı

01 Ağustos 2025

Samsun Devlet Opera ve Balesi'nin sahnelediği Kanlı Düğün balesi

Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye konan Kanlı Düğün balesi, İspanyol yazar Federico García Lorca’nın aynı adlı eserinden esinlenerek farklı bir yorumla geçen sezon Samsunlu sanatseverlerle buluştu.

Koreograf Carlos Vilán’ın rejisi ve besteci Tulio Gagliardo Varas’ın bu yapım için özel olarak bestelediği müziklerle hayat bulan eser, 22. Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nde 21-22 Ağustos tarihlerinde yeniden sahnelenecek.

Samsun Devlet Opera ve Balesi sanatçıları Nazmiye Khozalashvili, Merve Gürer ve Niyazi Cingöz; Kanlı Düğün’ün uyarlanma sürecinden hikâyesine, hayat verdikleri karakterlerinden Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’ne uzanan süreci anlattılar.

- Kanlı Düğün’ü uyarlama süreci nasıldı?

Nazmiye Khozalashvili: Kanlı Düğün balesinin fikri, geçen sene Bodrum'da Carmen temsilini yaptıktan sonra ortaya çıktı. Koreografisini Carlos Vilán'ın yaptığı bu eserin ilk tohumları aslında orada atıldı. Carmen temsilinde Carlos ile de şahsi olarak çalışma fırsatım olmuştu. Sonrasında Bodrum'da Kanlı Düğün projesinin gerçekleştirileceği konuşuldu. Carlos Vilán, İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde aynı zamanda rejisör olarak da görev yapıyor. Kendisi İspanyol olduğu için flamenko adımlarını kendine has özelliklerle birleştirerek bu eseri sahneye koymayı çok arzu ettiğini her zaman dile getiriyordu. Kanlı Düğün bu şekilde ortaya çıktı.

- Peki, Kanlı Düğün’ün hikâyesini nedir?

Merve Gürer: Kanlı Düğün doğrudan bizim operamız için yapılan bir eser oldu, yani hareketler biz dansçıların üzerinde yaratıldı. Bu nedenle bütün dansçıların ilk defa deneyimlediği bir eserdi. Bestecisi Tulio Gagliardo Varas, ki kendisi de İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde orkestra şefidir, parçaları bu eser için özel olarak besteledi. Bu sebeplerle hepimiz için çok heyecan verici bir süreçti.

Eserin ilk perdesinde daha renkli sahneler görüyoruz ancak olaylar da yine ilk perdede kendini göstermeye başlıyor; bir şeyler gelişiyor. İkinci perdede ise atmosfer daha karamsar bir hâl alıyor, kostümler de daha koyu renk. Bu perdede, birinci perdede başlayan olayların ne gibi sonuçlara yol açtığını izliyoruz. Dolayısıyla birinci perde başka bir renkte ve karakterdeyken, ikinci perde tamamen farklı bir karaktere bürünüyor.

Hikâye, Endülüs kırsalında geçmektedir. Kanlı Düğün eseri, zaten bir tiyatro oyunundan ve filmden uyarlama. Endülüs kırsalında yaşayan komşu ailelerin kadınlarının aşkı, ortalığı biraz karıştırıyor. Karakterler Leonardo, André, André'nin annesi, Tirini ve karşı evin sakini Solle arasında geçen karmaşık bir aşk hikâyesi diyebiliriz.

- Bu kadar çok karakter arasında nasıl bir aşk hikâyesi olabiliyor?

Merve Gürer: Ortalık........

© T24