Kara
Diğer
15 Ağustos 2025
“Şiirimiz karadır abiler”
Ece Ayhan, Mor Külhani
“İmleyen işaretler hep çoktur”
Gilles Deleuze, Anlamın Mantığı
Kara diye baktığımız zaman gözümüzün önüne simsiyah bir renk gelmekte değil mi? Sıkıntıyı, depresyona girme rengini, cinayeti ve haksızlığı temsil ettiğini düşünebiliriz. Aydınlanma çağının bilgilerinden ve meraklarından uzaklaştıkça, kara bir dünyaya girmekteyiz. Merak insanlığı Aydınlanma felsefesine taşımaya başlamıştı. Ticaret yerini merak içindeki insanların keşiflerine doğru bırakmaktaydı eskiden 18.yüzyılda. Şimdi ise bilim değil ticaret ve para merakın ve bilginin yerini almış vaziyette. Ormanlar yanıyor, yakılıyor madenlere ve paraya yol açılsın diye. Her yer karanlık, gece gibi. “Gece” hoyratlığın romanıydı. Bilge Karasu bu hoyratlığı topluma yayılmakta olan duyarsızlığı, arsızlığı yazmıştı, herhalde? Karanlık basmaya başladığında korkunun yükselmekte olduğu söylenir her zaman. Korku bir “ne yapsam da kurtulsam” hissine bağlı kalan bir duyguyla pekişmekte. Bu durum; başkalarını düşünmeden kendi içine kapanmaya başlayan bireyi, artık korkunun içinden geçmekte olduğunu farkına varan bir kimse haline sokmakta. Ne kadar dayanabilir bir insan, yalnızlığa mahkûm olmayı? Korku insanı izole eden duygudan başka bir şey değil. Bir salgın sırasında canını kurtarmak için İsviçreli düşünür Jean-Jacques Rousseau bir kırlık alanda kendisini karantina altına alarak garantilediğinde hayatını, korkunun içinden geçmekteydi. Korku hayatı karartır öyleyse.
Ama başka bir kelimeden de bahsedebiliriz. Hatta bu bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d