Kimin parasını kime veriyorsunuz?
Diğer
29 Ağustos 2025
Geçenlerde çarşambadan sonra yine bir cuma günü alışkanlık dışında haftanın ikinci yazısını yazmam gerekmişti. Bugün bir başka garabet üzerine bu kısa yazıyı hazırladım. Garabet emekli maaşlarıyla ilgili. Devlet dediğimiz, görevi 86 milyonun güvenliği, refahı, sağlığı, eğitimi, savunulması ve genel olarak geleceği için gerekenleri yapmak olan hükümet ve onun içinde yer aldığı organ. Bu devlet refahımızla ilgili olarak enflasyonu yönetemediği için yıllardır bocalıyor. Bu bocalamada emekliler en büyük sıkıntıyı çekiyor. Bir de asgari ücret var ki, onun gerekçesi ve büyüklüğü kendi başına tartışma konusu. Çalışanın hakkı doğru hesaplanıp ödense, devletin ne işi var bu alanda. Ama birçok ülkede bu gerçekleşmediği için asgari ücret hemen tüm ülkelerde karşılaşılan bir kavram.
Ben emekli maaşları üzerinde duracağım. Ucu bana da dokunduğu için değil, baştan başa yanlış algılanıp, uygulandığı için. Üstelik bu konu ülkede genel yönetimin ve özellikle ekonomi yönetiminin hayati bir zafiyetinin işaretidir. İster kamuda ister özel şirketlerde çalışalım aldığımız gayr-ı safi ücretin bir kısmının emekli sigortası payı olarak ayrılması doğal. Bunun üstüne, dileyenler ayrıca finans kuruluşları tarafından yönetilen bağımsız emeklilik sigortasından (BES) yararlanıyor.
Bu emeklilik sigortası fonları uzman kişiler tarafından yönetiliyor, sıfır riskli egemen garantisi olan kamu borçlanma senetlerine, yine risk garantili özel sektör tahvillerine yatırılıyor, böylece aslında sahibi olan kamu veya özel sektör çalışanlarına ait fonların nemalandırılması sağlanıyor. Birey emekli olduğunda genellikle kendisine, fonda değerlenerek birikmiş olan tasarruflarını aylık maaş şeklinde veya toplu olarak alma tercihi soruluyor. Kimi emekliler toplu parayı alıp kendileri değerlendiriyor, kimileri ana parayı “sandıkta” bırakmayı ve aylık maaş olarak almayı tercih ediyor.........
© T24
