TÜRKİYE, DÜNYA ve ANNELER, NEREYE?
Öğretilen, okutulan, gösterilen belgelere ve yaşadıklarımıza dayanarak şunu kolaylıkla yazabilirim. Bu topraklarda kadınlar, anneler, babalar, çocuklar, gençler, ileri yaşlılar, engelliler ve ortaklarımız olan hayvanlar, tarihsel yılların çoğunda korku, acı, kan ve gözyaşı içinde yaşadılar.
Vahşet düzeyine varan ve bugünlere de taşınan insan şiddetinden elbette çevre ve doğa da kendisini koruyamadı. Ancak içinde yaşadığımız doğa bazen, sel, toprak kayması, göçük, yangın, deprem ve insan soyunun kaza diyerek kendisini aldattığı diğer olaylarda insana karşı savunma yaptı veya üstünde yaşayanları cezalandırdı. Doğanın bu karşı duruş yöntemleri, milyonlarca hatasız, suçsuz insanın ve hayvanın ölmesine veya sakat kalmasına neden oldu.
İnsan soyu, doğanın dengesini bozdukça, toprağın, suyun ve havanın genleriyle olumsuz anlamda oynadıkça, mutlu, sağlıklı, uzun ve birlikte yaşanabilecek Dünya’yı kirlettikçe, korku, acı, kan ve gözyaşı dolu bir cehenneme doğru gidiş hızlanıyor.
Aslında Güneş’in çevresinde dönen Dünya, yine insanlar tarafından yetiştirilen akılsız, vicdansız ve sevgisiz insanların yaptıklarından dolayı ateş ve kirlilikten oluşan bir cehenneme doğru hızla giderken veya dönerken, hangi toplum, hangi insan, hangi inanç, hangi devlet veya hangi yöre böyle ateş ve kirliliklerden kendisini tam koruyabilir? Hiçbiri.
Cehennem ateşine ve kirliliğine Güneş’in çevresinde dönerek giden Dünya’yı ve çok uzak olmayan geleceklerde Uzayı gerçek cennet haline getirmesi gerekenler de elbette insanlar.
Yazının........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d