Hesaplar Netleşiyor mu?!
İlerleyen saatlerde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed El Nahyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetlisi olarak geldiği Ankara’da törenlerle karşılanıyordu. Aynı saatlerde DEM Parti’nin MHP lideri Bahçeli ile görüşmesi, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ile ilgili duruşma haberleri birbirini izliyordu ama, öğle sonu Suriye’den gelmeye başlayan haberler, şok düzeydeydi. İsrail, Şam’ı bombalıyor; televizyonlarda korkunç görüntüler yayınlanıyordu. Okurlarımın, satırlarıma yansıttığım görüşlerimi, bu gelişmeler doğrultusunda irdelemelerini diliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, PKK’nın silah bırakma törenleri sonrasında, “Büyük müjedeler vereceğim” diyerek Kızılcahamam kampında yaptığı konuşması, toplumsal kesimlerde hayal kırıklığı yarattı, ancak, ortada dönen siyasal hesapları da büyük ölçüde ortaya koydu. Cumhurbaşkanı’nın, üzerine basa basa tekrarladığı iki önemli açıklaması, toplumda ve siyasal kesimlerde şaşkınlık yarattı.
Birincisi; “Ak Parti, MHP ve DEM Heyeti olarak yolumuza devam edeceğiz” şeklindeki açıklaması, anında DEM Parti sözcüleri tarafından yalanlandı. Ne demişti Cumhurbaşkanı?
“TBMM’de bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. AK Parti, MHP, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” diye konuştu. Erdoğan ayırca, “Biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlıyoruz. Çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Sular tersine akmaz. Akarsa da gerekeni yaparız. Kimse tedirgin olmasın” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın siyasal ve toplumsal kesimlerde tartışma yaratan bu sözlerine ilk tepki DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’ndan geldi, şöyle dedi:
“Biz sürecin başladığı ilk günden bu yana sadece iktidar ile görüşmedik. Muhalefet partileri ile de görüştük. Dolayısıyla başından beri barış sürecinin, muhalefetsiz olmayacağını........
© Sonsöz
