menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Seyirci Kalmak En Sessiz Suçtur”

4 31
26.07.2025

Sevgili okurlarım bu hafta size yine hayata dair hayatın içinden bir konuyla seslenmek istedim. Birileri bağırıyor, bir yerlerde biri düşüyor, bir can sessizce yok oluyor…

Ve biz, kulaklarımızı tıkayıp gözlerimizi kaçırarak hayatımıza devam ediyoruz.

Çünkü artık duyarsızlık, bu toplumun en bulaşıcı hastalığı oldu.

Bazı suçlar vardır, kalabalığın içinden bir kişi yapar ama herkesin payı olur. İşte biz, yıllardır bu sessiz suçlara göz yuma yuma büyüttük toplumsal çöküşü. Bir kadının çığlığı sokakta yankılanırken, o sesi duyan onlarca kulak, gözünü telefonuna çeviriyor. Çünkü artık “yardım etmek” değil, “kayda almak” marifet sayılıyor. Bir kadın yerde sürüklenirken, bir adam öfkeyle bağırırken, herkes elinde telefon... Sahi biz, insan olmayı ne zaman bu kadar basitleştirdik?

Kadına şiddet bu ülkenin utancıdır. Ama daha da büyük utanç, o şiddeti görüp de “beni ilgilendirmez” diyenlerin çoğalmasıdır. Bu sokaklar, sessiz kalanların adımlarıyla kararıyor. O kadının gözündeki korkuya, çocukların kulaklarındaki çığlığa alışmak... İşte asıl felaket bu.

Kayıtsızlık, vicdanın çürümesidir. Birlikte yaşamanın anlamı, birbirimizin yarasını sarmakta gizlidir ama biz yara bakmayı bile unuttuk.

Ve sadece insanlara değil… Sokakta aç susuz dolaşan........

© Sonsöz